AHH, GÖNÜL KUŞUM...Hıçkırdı, inledi sessiz perdeden, Kanadını çırptı, mâziye uçtu. Gözünde yaş dolu, soruyor neden? Anlamadı, acep sevmek mi suçtu? Yürekte saplanmış, acıtır diken, Hasret çiçeğini eli mi eken? Neden seller gibi, yaş döker neden? Titreyerek güle derdini açtı. Yürek ateş gibi, bilmem söner mi? Mahzun gözlerinin yaşı diner mi? ’Unutur mu beni, bilmem anar mı?’ Dedi, yaşlarını deryâya saçtı... Şimdi boynu bükük, sessizce ağlar, Nerde sevgiliyle geçen o çağlar? Yüreği kor ateş, karalar bağlar, Umutsuz, çâresiz dağlara kaçtı... Pembe yüzü solmuş, şakımaz dili, Kapkara boşluğa uzanır eli, Duracak kalbinde yâri, ezeli, Taşırdı gururla, başında tâçtı... Kapatsa gözünü orda hayâli, Yüreği kan doldu, çoktur melâli, Gökten kopararak hançer hilâli Sapladı bağrına, ağular içti... Hâlenur Kor |
Yüreği kan doldu, çoktur melâli,
Gökten kopararak hançer hilâli
Sapladı bağrına, ağular içti...
umutsuzluk böyle birşey olsa gerek
güzel dizeleri kutladım