0
Yorum
2
Beğeni
5,0
Puan
1133
Okunma
Aylardan Eylül , yerlerde yıllar .
Sararmış insanlar , gönüller de gül ...
Son bir sela ardından fatiha ,
Aminle vurulur dudaklar ,yalnızlık ise şimdi başlar .
Sıra sıra dizili taşlar , yollar çakıl .
Ayaklar kan ...
Tabutlar sert , bedenler soğuk
Eller semada , diller duada ,
Gözler yaşta , gönüller vuslatta
Geridekiler hüsranda ...
Beden yatınca soğuk musalla taşına ,
Terk edecek fani dünyayı .
Doğarken kulağa okunan ezanın selasını ölürken dinleyen fani ,
Ödeyecek yaptıklarını sırattaki cani .
İkindi ya da öğle vakti farketmediği gibi ,
Hakkı zikretmez dil
Hayra yanaştı mı sahi ellerin ?
Koruduğun zenginliğin ?
Yakıp yıkılacak senden sonra ...
Toprak ...
Soğuk olur , karanlık olur toprak ...
Yalnız kalacaksın .
Eş dost gidecek sen Rabb’in huzuruna varacaksın
Hesap vereceksin hassas terazide
Dikkat et ey insan incedir hesap ...
Riya , yalan tutmaz ...
Yol uzun ve ince
Günahlarını taşımaz bu köprü ...
Görür secdeyi alın ateşte
Kadehlerin hesabı sorulur mahşerde ...
Burak Ukbe KORKMAZ ’ın düzenlemeleri ile saygılarımla :)
5.0
100% (2)