Bu Şehir
Bugün tutup bu şehri boğasım var ...
Kelepçe vurup bileklerini en ince yerden kanatasım İdam mahkumu muamelesiyle hayattan silesim . Bu şehri yakasından tutup silkesim var Kendine gel ve birleştir bizi iki yakandan diyesim Çıkmaz sokaklarda geçmeyen sevdamla Duvarlara çarpıp özlemimi , yüzüne vurasım var Beni sevmediğin yerden oturup kanatasım var yaralarımı ... Kalabalıkların yalnızlaştırdığı bu boş şehirde durup Özleyesim var bu gece de , sevesim birazda belki . Yakasım var bugün bu şehri Sevdamın ateşiyle , Özlemimin külleriyle birleştirip Denize atasım var... Nasıl seninle birlikte sevdiysem bu şehri Kan kusuyorum olmadığın sokaklarda Bu şehri sen varsın diye sevdiğim Sahiplendiğim bazen de , Kızıp küstüğüm çocukca , şehri görmezden gelip Çekip gidesim var bugün ... . . . Gidemem , ne senden ne bu şehirden Nereye kaçsam sol yanımdasınız çünkü Seni sana yazıp satırlarca Karşında susasım var bugün Sessizliklerimin çığlığı olmandan yorulduğumu bilmeni Gülüşlerimin acı kahrı Bakışlarımın iması olmanı bilmeni isteyesim var ... Şehri suçlayıp hafifletesim var bugün vicdanımı Bugün bu şehri susturup Dinletesim var herkese kendimi Susarak ... Yine bugün en baştan Kırgınlıkları unutup özleyesim var seni Sevesim var bugün şehri Ya da seni . |
beğendim ama, sonunu çok güzel bitiriyorsunuz hep :)