Mavinin Hüznü
ağır yükü omuzlamış
usulca seyrediyordu alemi bir an da görmez oldu gözleri canı çıktı çıkacak ayak ucundan... yığıldığı yer girdap misali çektikçe çekiyordu... ufacık bir ışık hüzmesi değdi maviliğine hüzünle.. gülümsedi.. kanat çırparken ak güvercin sonsuzluğa uzanıverdi.. tebessümün hüznü düştü yüzüne.. kalabalık, insanlar telaşlı hissedemediler o an sessiz senfoniyi.. doğruldu.. silkeledi üstünü başını ve karıştı.. yalnızlığı artıkça, azalan kalabalığa... şule şahin ondokuz eylül ikibinondört ankarası |