Koşulsuz ve Umarsız
Koşulsuz ve Umarsız
Yaşanılmış ne varsa düne ait. Saygıyla başlarını eğip yavaş yavaş yok olup gittiler bir bir.. Hiç bir ukde kalmadan, pişmanlıkları görmezden gelip, sıyrılıp gitti keşkeler.. Bir tek gerçek kalakaldı gözlerimin önünde, her gün biraz daha büyüyen.. Önceleri gülüp geçilesi bir yeni sıradanlık diye bakıldı, zaten ilkin sıradandı, Basitti hiç bir farkı yoktu bir öncekinden.. Sonra yavaşça yerini yeniliklere, şaşkınlıklara, bu kadarda olmaz ki lere bıraktı, yeniydi.. İlktı.. Sondu...Sonumdu.. Korkular başladı sonra bir bir, sorular, kaygılar, acabalar, belkiler... Ve güneş artık her sabah aşkın üzerine doğuyordu, ışıl ışıl, yakan, kavuran.. Ve artık AŞK yörüngesine almış, sahiplenmiş bu iki yüreği, aşk yok nidalarına inat.. Kelimelere sığındım yıllarca, cümlelerde aradım kendimi, kimliğimi, Suskunluğum yokluğumdu herzaman.. Ve birden konuşmaların anlamını yitirdiğini farkettim, o tek bakışmada, Uzun uzun suskunlugun seslerini duydum. Anladım.. Bekleyişler üzmedi hiç, nasılsa gelecek diye emin olmanın garantisi varken.. Güvenirken.. Küsmeler hiç böyle gülümsetmedi beni, hiç bir kıskançlık böyle sevindirmedi yüreğimi.. Ve hiç kimse, böylesine sevmedi beni... Ve biz önceleri; Koşulsuz ve umarsız bir AŞK dedik adına, bilemedik vazgeçilmez bir tutkuya dönüşeceğini.. Berrak.. Özgür’e Dair ( Otobüsün yan koltugunda, gözleri ışıl ışıl, heyecandan tırnaklarını yiyen, vuslata dogru biri.. Tarihin ne önemi var.. bir kaç soluk önce diyelim ) .... ve ben geldim..bambaşka bir ben olarak ;) bir kadin doğdu içimde, kolay bir doğum olmadı, iyiki doğdun dedi fısıldayan bir ses... |
Nerede bir koşulsuzluk yakalasak, an kelebek olur uçar avuçlarımızdan.
Tebrikler.