Değıştim...
Kızmıyorum sana artık,
Hiç kızmıyorum.. Umurumda da değil zaten. Başka hikayelerde fıguran olman, Başka tenlerde buharlaşman, Umrumda bile değil.. Bak ben burdayım, Tam burda ! Kıpırdamadı bile kirpiklerim, Senin yokluğunda.. Gözlerimi bile kırpamadım, Öylece baka kaldım ardından.. Sadece biraz değiştim sanırım, İzlediğim duzgusal bir filmde, Ağlayamıyorum eskisi gibi mesela.. Kımsesiz bir çocuğun hüznünde sızlamıyorum, Yormuyor artık uzun uzun yürüyüşler, Karnımda acıkmıyor, Susamıyorum bile.. Kahveye hayır diyemiyorum bir tek.. Oda biri sorarsa, yoksa aklıma bile gelmiyor.. Kimyam değişti sanırım.. Hırçınlaştımda sanki, biraz fazla.. Çok çabuk sinirleniyor. Sonra neden sinirlendiğimi bile hatırlamıyorum. Yaşlı, huysuz, nalet, çekilmez bir kadın oldum. Kapatıp gözlerimi hatırlamaya çalışıyorum. Hoop! Diye gülümsemen gelip dikiliyor karşıma.. Tam onunla hasret giderirken.. Surat asmaların çıka geliyor yine, Vakitsiz ve gereksiz halde. Dağıtıyorum hemen o sahneyi, Replikler uçuşuyor kaçışıyor perde arkalarına. Sahne boşalıyor.. Dahada zorluyorum hafızamı, İşte o an ! Aynı şehirde, birbirini tanımayan, Birbirinden habersiz iki kişi. İzmir uçağında sadece 68 kişi, Hostesin sayımı tam. Ne bir eksik, ne bir fazla. Hiç kalkmasın istedim yanımdan, O boş koltuğa hiç gitmesin istedim.. Al sana bir itiraf daha ... İlk gülümseyişinle başladı , Bendeki hep yanında kalma isteği.. kalkıp karşı koltuğa oturdu, Basını yasladı... Hiç gözümü ayıramadım, hiç... Heyecanla bekledim kaçamak bakışlar atmasını. Her defasında buluştu gözbebeklerimiz. ’’Kaleminiz varmı ? ’’ sorusu.. Bu kadarmı sevindirir bir kadını.. Kısa süren o konuşmada, Binlerce kez aşık oldum. Her gülümseyişi, onu bana taşıdı.. Biraz daha biraz daha.. Ve işte koca yedi yıl. Kızımız olsaydı, altı yaşındamı olurdu ? Birde oğlumuz olurdu belki hemen ardından. Aynı ona benzeseydi hatta. Özellikle gülümseyişi.. Belki, bu kadar çabuk çıkıp gidemezdi bu evden. Ya da.. Belkide şu an babalarının mazeretlerini, Anlatmak zorunda kalırdım çocuklara. Ki ben bile anlayamamışken gidişini.. Bahanelerini çözememişken. Sanırım kızıyorum biraz. Sana değil...Kendime ! Bu terkedilmiş kadın ruhu, Neden hala ilk günki gibi ısyanda.. Kırgınlıklarım neden hala şehvetli.. Neden ? Başka bir bakışta seni aramaktansa, Derinliklerine sinip, başka bir aşka yelken açmıyor bu yürek Neden ? Hala şizofren aşık sarsıntıları yaşıyorum ? Bu halleri sevdiğimi sanıyorsun değilmi ? Yontulmamış hüzünlerimin. Birgün güzel bir heykel halıne geleceğini, Kimliksiz şikayetlerimin, Birgün, kalın bir dosya ile celp halinde kapına gelecegini. Ve hakkım olan iç huzurumu , söke söke alacağımı biliyorum. Ve birgün gelecek... Yine ağlayacağım, Duygusal bir fılm izlerken.. Sevgilimin dizinde.. Kimsesiz çocuklarda ararken, Çocuksuz kalma cezamın umudunu. İçim sızlayacak yine o minik kimsesiz ruhlara... Kim bilir ? Belki birgün ikizlerim olacak ... Biri kız...Biri oğlan. Kısırlığıma inat ! O vakte kadar... Gel otur yanıma, Daha anlatacak çok şeyim var.... |