0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1253
Okunma
Musa ERSİN’İN Aziz Hatırasına
Ansızın şimşek çakar, gözlerin kararır,
Gezdiğin yeşil bahçeler, bir anda sararır.
Başka bir diyar, başka bir yer veya belde de
Belki güneşli, yağmurlu bir gün veya yelde
O anda Azrail kapına gelir, tak tak vurur;
Her zoru aştın, o önünde dağ gibi durur.
Ne yapsan, ne etsen de aşamazsın o dağı
Mecnun misali kopmuştur artık gönül bağı
Neylersin her beşer-i fani tadacak bu yolu
O vakit hissedersin üstünde kıllı çulu
İlk gideceğin yer, soğuk bir hava deposu
Nemlenen tenini arıtır, avuç dolu su
Parmağa asılır, urgandan yazılı kâğıt
Gayrı anılmaz adın, başlar derinden ağıt.
Dülger özenle yapar, cevizden altın tabut,
Neye yaradı mal, mülk: Üstünde ak bir çabut
Son kez arşa kalkar bedenin huzurla dolu,
Ardından korkuyla gelir, her bir Mevla kulu
Mum gibi erir, katre katre akan gözyaşı
Pervanenin durduğu son yer: Musalla taşı
Geda gibi el açıp, okunurken Fatiha
Müsterih ol, yakınsın artık yüce Allaha
Her yer çamur yığını, başta bir çürük tahta
Kimisinin mermeri, taşı dört bir tarafta
O korkuyla hazırlanırken zifiri kuyun,
Dökülmez toprağına belki, bir damla suyun
Anne gibi aguşunu sana açar toprak
Ölümden korkma; tek korkun olsun, unutulmak
Ruhun bedenden ayrılıp, semaya çıkarken,
Ey fani! Gör bu halveti, vakit deme erken.
O lahzada görürsün tafsiliyle her şeyi
Müdavim hatırlarsın böylece iki şeyi:
Ansızın şimşek çakar, gözlerin kararır,
Gezdiğin yeşil bahçeler, bir anda sararır.
5.0
100% (1)