Altın saçlarının tutsağı olduğum güzel
Sende bir vefasıza tutulun demedim mi
Hiç durur mu, dalında kuruyan solmuş gazel
Düşer, parçalanır,savrulursun demedim mi

Demedim mi sevdiğim: ’’Akar gözünde yaşlar’’
Daha başlamadan oynar,yerlerinden taşlar
Sokağı olmayan,başıboş divane baykuşlar:
Seni de yolunda eylendirir demedim mi

Demedim mi sana: ’’Aşk ırmak değil,bir umman’’
Kalb için elbet nişanedir görünen duman
Pusulası olmayan, yolu şaşırmış kaptan:
Seni de götürür, kaybolursun demedim mi

Demedim mi: ’’Her bahçede nida etmez hezar’’
Bilsen ezhar içinde nice nadim olan var
Tarik-i Haktan ayrılmış, aşka cahil küffar:
Seni de koparıp, dillendirir demedim mi

Demedim mi ben bunları: ’’Söyle demedim mi’’
Aceb neden yolunu başa çevirdin şimdi
Güvertenin ortasından yarılmış bir gemi:
Su alınca batar, onarılmaz demedim mi