Çok Satan Geçmiş
Ben o zamanlar çocuktum. Aslında hala çocuğum da neyse...
Bana küçükken büyüyünce ne olacaksın diye kimse sormadı. Veya en çok annemi mi ya da babamı mı sevdiğimi de kimse merak etmedi. Bende büyüdüm turizmci oldum. Annemle babama gelince, şimdi bakıyorum da sevicek başka neyi olabilir ki bir insanın der gibi yaşıyorlar karşımda. Bu ülkede başı boş gezen yazarlar olarak turizmden sıkılınca ha bi de gavur diline merak sarmayınca oturduk yazdık. Neyse, Bir gün bir meyhaneye girdim. Dedim ki bana ordan bi çay getir aslanım. Herif demez mi bizde çay yok. Bir bira ister misiniz? Bira da baş ağrısı yapıyor bende biliyor musun dedim kalsın, çıktım ordan. Şimdi diyeceksin ki ne anlatıyor bu? Bende sana soruyorum o halde - Kim neyi ne kadar anlatabiliyor ki? Neyse bizim Murat var, İstanbul’a gitti. Orada daha çok para veriyorlarmış daha iyiymiş kazancı. Dedim git Murat, defol git.. Dedim ama ağladım sonra ama Murat bilmez ağladığımı... Anlatmadım ona çünkü bilse geri döner biliyorum. Eve geldim o akşam. Murat’a sarıldım eve geldim. O gün anladım ki insan Veda ettikten sonra ancak kendi evine dönebiliyor. Çünkü gidecek başka kimsesi yok insanın kimsesizliğinin! Açtım televizyonu, Sezercik ağlıyor. Yanında da bir kız... Bir bebeğe analık babalık ediyorlar. Dedim ki kendi kendime - lan şu Sezercik bile benden daha adam! Baksana herif yedi yaşında baba oldu. Oysa bana kimse babamı neden bu kadar çok sevdiğimi bile sormadı ! Sen bir de Ayşe’yi göreceksin. Sarılmış bebeğe, vermem de vermem diyor. On yaşında bir kız çocuğu kadar bile sahip çıkamadım adı Umut olan adı Eylül olan kendini düşük yapmış aşklarımdan dolayı doğmamış çocuklarıma... Kapattım televizyonu geçtim odama. Dedim biraz kitap okursam geçer bu sıkıntı. Okumaz olaydım. Anam babam, onlar ne öyle... Nasıl mutlu herkes, nasıl huzurlu her sayfa... Ben gelemem o kadar mutluluğa kapattım kitabı yattım aşağıya... Ama biliyorum, ben odamda başkalarının kırık diye çöpe attığı oyuncaklarla oynarken, biri gelipte sorsaydı bana - büyüyünce ne olacaksın diye hiçbir şey böyle olmayacaktı. ’Çünkü ben büyüyünce olmayacaktım. ’ ETB• |
Çok farklı bir gelişim(hayat birikiminden) tıpkı Simurg Hikayesindeki tema...
"Murat'a sarıldım eve geldim" Murat bir bakıma umut bir bakıma yazarın sığındığı limandır; mecazi de, dolaylama da olsa çok kapsamlı bir sözcüktü. yazının türünü irdelemeden bu yazıda anlatılan geçmişe dair yaşamın bir kesiti; sade ve çokça anlaşılırdı ve tabii ustaca...
Yazarın çocukken beklediği soruyu ben burada sorsam umarım abes olmayacaktır " Sevgili Elif, büyüyünce ne olacaksın? "
Türizmci veya Yazar şıkları olsa da bence yazar olmalı çünkü yazılarıyla bugün tanıştığım Yazar Elif, harika şeyler yazıyor...
Düşündüren ve sorgulattan dizelerdi ve çokça beğendiğim bir çalışmaydı
Sevgiyle kalın efendim