PEŞİME TAKILAN SİNSİ BUNALIMLAR
PEŞİME TAKILAN SİNSİ BUNALIMLAR
Bunalımların peşime taktığı kaldıramayacağım yükler üzrimde ağırlıklar oluşturuyordu,gerilen sinirlerim esnemeli ve sadece kendime güvenmeliydim,bu da güzel bir şey değildi ama sevmek lafı sahteydi bende artık,kaslar gerildiğinde aslında dahada güçleşiyor bedenime faydaları var diye düşünüyordum ruh çatılarımı tamir etmeli ve yıkılmasını önlemeliydim,aradan bir hayli zaman geçtikten sonra yalnızlığın ne kötü bir şey olduğunu öğrendim,arkadaşımın sözünü dinleyecektim evet demeli ve evleneliydim bir evladım olmalıydı onu sevmeliydim Kanım canım tesellim olmalıydı,iş güç tüm planlarımı bırakarak hayatı fazla ciddiye almayan biri ile evlendim, kısa zaman sonra başarmıştım işte hamileydim daha kızımın ağlama sesleri benimle sohpetlere dönüşsün dert ortağım olsun hemen büyüsün diye dualar ediyordum,sabırsız biriydim ben film şeridinin sarılı makarada yaşam denilen şey sürekli akıyor bazen sümüklerimi siliyordum,ağlamak tüm kadınlara iyi gelirdi,berberde saçlarından hırslarını almak değişik renklerde yaşam renklerini değiştireceğini sanarak sıkıntılar elbette yaşamın bir parçası olacaktı,sürekli şakaları ile beni güldüren asık suratlı olmamı asla istemeyen eşim aslında çok güzel bir kalbi taşıyordu,’çay hazır kalk bakalım ’diyen bir ses te uyanıyordum bazen,’kalk!’ diyen asi bir sesi asla olmamıştı o uyuyamadığımı yorgun hasta olduğumu biliyordu Ama önümü kesenler vardı,kin duyanlar bu ilgi niye? diyenler,öyle ya sevgili değildik karı koca mutluluğu olurmu hiç onlar kavga etmeliydiler,kocası azarlamalı birşeyler söylemeliydi , ve hatırlamak istemediğim bir boşluk önüme çıkmıştı sürekli derinleşirken büyük iş projeleri bizi yok etmeye başlamıştı muhteşem yerlerimiz eriyordu biz yok oluyorduk. Hayat bana gülümseyen yüzünü kapamaya başlamıştı Senelerce bu böyle sürüp gitti üzerimizde bir beddua bir kötü söz mü vardı? niye kin doluydu bize?şu hayat yaşarken yavaş yavaş öldürüyordu ,çocuklarımın okullarına zor yetişir olmuştuk,kahretsin dediğim anlar okulumu yarım bıraktığım anlardı. Hayat bana öfkeli hayatını kazanmazsan bende sana böyle vururum mu diyordu çok şükür dediğim anlar ailem yoksul değildi ,ama biz o dönemde anılan para birimiminde trilyonlar kaybediyorduk ve herkes bunun bir masal olduğunu düşünüyordu bizi anlayanlar sadece tanıyanlardı kesinlikle bir ah bizim peşimizden sürekli kovalıyor bizi her fırsatta bir köşeye sıkıştırıyordu İş yerindeki işçileri çıkarmaya azaltmaya başlamıştık paha biçilmez yerlerimizi elden çıkarmaya başlamıştık hele o mücevherlerim üzerimde olan o üç katlı devasa evim her şeye el sallıyordum şimdi,bana haşin ve kıskanç bakan gözler rahatlıyor olmalıydı PEŞİME TAKILAN SİNSİ BUNALIMLAR Yalınayak yürüdüğüm yollarda cam kırıkları vardı şimdi acıyor kanıyor parçalanıyordum sanki yükseklere tırmanmak ne kelime ortasına bile varamıyordum merdivenlerin tutunamıyordum cam kesiklerinden hiç bir yere güçler benden uzaklaşırken tekyanlı isyanların kucağına atıyordu dua etmeyi unuttum lanet okuyordum bir güce kanad takmak isterken o kanad kırılmıştı şimdi derin bir nefeste beynin odak noktasında umudu arıyordum bu gezegende lanetli bir yere çekiliyorduk yavaş yavaş ölüyorduk galiba biz şuh bir kahkaha atıyordu iblis en içten öpücüklerini yolluyordu uzaklardan beni hatırla diyordu işkenceli bedeninde sinir krizleri geçirmemi istiyordu hayır toparlanmalıydım Mısırdan bile olsa büyüleri ellerimle paralayacaktım sabırlı bilgin bir ilahe hiç bir şeye kızmadan kurtarıcımı bulmalıydım ama hayır olmuyordu hiç bir şey kolay değildi az daha bir mezhebin koynuna atılıyordum macaraperest düşlerin ablukasında her şey yoluna girecek diyen ses belkide hiç çıkamayacaktım yine kaçtım mitolojik öykülerin uydurma korkuları sapmalar uyduruk inançlar beni yakalayamayacaktı uzaklaştım ÖNÜME ÇIKARDIĞIN SAHNELERİN ÇOK KÖTÜ OYNAMAM İÇİN ZORLADIN OYSA BİR ÖMÜR BOYU AMA YENİLMEDİM YENİLMEYECEKTİM İNATÇI KEÇİ GİBİ HALA TIRMANIYORDUM BANA GÖSTERİLEN O TAŞLI ÇAKILLI PATİKA YOLU MİRAY HANIM |
harka anlatımdı cancazım sevgimlesin herdaim