Tropik örümcek gözlerinden geçen turna kuşları
avuçlarının değdiği her toprakta sürgün edilen alın yazısı
israda göç eden larvalar, yeşili solmuş güncelerle totemlenen
bir Şair helogramı , iki kutsal rahibe, üç Atra hasis



Kalbini bir binominal’in göğsünde saklıyan karınca
düşleri çürümüş kadınların cennetinde elma toplayan zangoç
ve mumlarla oynayan safir


Nerde duracağını şaşırmış bir yangında saklanan su
Tragedya


Birinci pencereden çıplak hepsi
ikinci pencerede yoksul

Sen beni öldürerek kurtaracaksan o kenti
Sen bana su vermeyerek seveksin en çok
Sen beni aç bırakarak mavileneceksin bir çiçekte
İşte o zaman sen beni unutup ölemezsin o gömüde



Araz bir düşleme kurgulanan köpeksi filozof
gözlerimizden parmağını saklyan illüzyonist
ve şeytan tiranlar
hepsi şaibeli...



Yanlış bir suretin eteklerinde soyunuk putların
yansımasına tutunup hatırlasan beni
Theusus’un kadehine karıştırılmış zehir gibi
öperdim seni



Hep diyorum Rosey
gözlerinde söndürülmüş birine bakarmış gibi bir ifade
dokunma ritüelinde yasaklanmış
tahrip gücü yüksek
kanı akıtılmamış bir tarantulanın
ısırdığı Eylülüm ben...




CC_