KOZAAz ilerde esnedi aydınlık ağustos düştü içlerine Kuş tüyü ümitler dokundu Kırıldı bütün donmuş denizler yüreklerinde... Unutulmuş duygular çatladı cemreye gebe mevsimde. Nefeslerini saydı yelkovanlar Zamansızlığın doğum sancısında.. Yeşil dikenlere takıldı yankı Açtığına yanmadı ağaçlar Bir kez daha mavi çiçeklendi bahar... Gölge payı çoğaldı kökleri portakal kokuyor şimdi tüm kentler... Sarmaladılar sinelerine soldan sola vuran yanlarını. Yüzdeki öpüş kadar sessizliği bozamadı at nalı sesleri. Kirpiklerin gölgesinde teselli buldu sevdanın bölünmez ahengi... Kendini kendine bölen asal sayılar kadar yaklaştılar birbirlerine Heveskar ruhları boyandı ilk yazın kızılcık rengine... Aşk mendilini düşürdü açılan iki avuç arasında... Kökü kazınmış seviler Sabah ezanında dua kapısında. Sınır değiştirdi bulutlar doyumsuzluğun çoğul Araf’ında. İçi boş bir zamanı dolduran bütün devrimlerin gizli öznesiydi ecel nakışlı bedenleri. Gülüş diye dudaklarına konan büyülenmiş bir ceylandı yüreklerinden kopan. Erguvan yangınlarıydı perçemlerine takılan... N’olur kıskanmayın kapı pencere dört duvar Gün döküldü yastıklarına çizdiler gök kuşağını satır satır aktılar altından. Vee.. Açtılar göğün kilitli sandığını gri taçlı bir yağmurla ıslandılar. Son nurdan bir damla ile gelecek günlerin kapısını çaldılar... Ferda Özsoy Şiirime sesi nefesi ile can veren arkadaşım Deniz Uzuner’e çok teşekkür ediyorum sevgiler imle Deniz’im seni seviyorum... |
Emeği geçenlere saygılar tebrikler.