HASRET
elimde yeni yanmış sigarayla balkonda
annemin kurutmak için ikiye böldüğü uzun uzadıya sıralanmış domates tepsilerinin hemen bitişindeki yer döşeğinden yazıyorum sana ve dört bir taraf huzur kokuyor senin anlayacağın benim burnumda tüten tek koku sen sensizliğim git gide büyüyor artık teşrifinle şenlendir gel gönül gözüm öksüzüm hani ağlamaklı gözünü sokağın başına dikmiş annesinin tarladan gelmesini bekleyen rençber çocukları var ya onlar nasılsa işte bende öyle mahrum dua dilencisi kulaklarım esmer sesinden teşrifinle şenlendir gel gönül gözüm öksüzüm hani gözlüklerinin üzerinden bakıp can havliyle bastonuna yüklenen romatizmalarının azmasına rağmen kafasını pencereden çıkarıp gelme ihtimalleri çok düşük olan karşılıksız sevdiklerini bekleyen zamanı yetersiz umutları kör beklediklerine insanları hatalarıyla sevmeyi öğretememenin pişmanlığıyla huzur evlerinde ölümü büyük bir hasretle bekleyen insanlar var ya onlarla aynı kaderi yaşamamam için teşrifinle şenlendir gel gönül gözüm öksüzüm.... Bacanlı... |