GÜL DİLE GELİR
Nevâ’dan, Hicâz’a geçişi bilsen,
Keman da söz inler tel dile gelir… Seher de sâba’yla, tanışmış olsan, Bülbül figan eyler, gül dile gelir… Ezgiler, özlem’e, sitem etse de, Ayrılık sonucu, hüznü tatsa da, Ümitsiz sevdalar, acı katsa da, Acem aşiran’la, yel dile gelir… Ben rast’a tutkunum,bayât-i,mahur, Buselik’le, çargah, gönlümde nehir, Ben seni görmeyi, edemem tehir, Dügâh-ı bûselik, yol dile gelir… Mızrabın ucunda, gamz-edâ vardır, Mâhûr ile dolan, hoş sedâ vardır, Muhayyer’le gelen, bir vedâ vardır, Nihâvent okuyan, dil dil’e gelir… Rengarenk düşleri yaratan nedir, Sultân-ı yegah ki, bulunur nadir, Şiraz-Sünbüle de, yeşil vahadır, Çöl’ün akşamında, Nil dile gelir… Nağme dökülürken, leb’inden yâr’in, Şivekar makamda, mâna ne derin, Terkib-i sâba’da bulma efkar’ın, O narin petekte, bal dile gelir… Bi vefa sevgili, mâye İsfahan, Beste Nigar olsun, hufte isfahan, Lüzumsuz’um böyle, selmek İsfahan, Zümrüt-ü Anka’da, kül dile gelir… Sadık DAĞDEVİREN Aşık LÜZUMSUZ |
emek omut dilerim çok,
anlamlı manlı
hak kalemini emek
kıldırsın sevgi emek ile