mavi sürgün atları(na)Şiirin hikayesini görmek için tıklayın -kendi düşünün başkasının gerçeği olduğunu
ardında bıraktığı yangının ateşi olunca anlıyor insan-
terk etmek istemedim ben bu şehri
bölündüm , anla beni ayrılık motifli bir aşk düştü zamanın gergefine hüzne değdi eylülün kanatları boyun eğdi hasrete mavi sürgün atları kan revan içinde suya erdi aşkın ayakları yoruldum ruhumu kırbaçlayan dalgalardan yanlış bir hikayenin içinden geçiyor zaman yaban ; kişi, kişiler ve mekan ahh kendi hikayesine kahraman olabilse insan can verirdi dudaklarımda kalbimdeki ölümcül isyan hiçbir ütopyaya ait değiliz artık uzaklara küs yollar gibi uzar oldu geceler güneş içime doğmaz oldu gözlerime sığmaz oldu kalbimin sızıntısı caddelerde ışıklar boğuldu saksılarda sardunyalarım soldu şimdi anılar savruluyor kilidine mühür olduğum kapılardan gökçe kuzgunlar konuyor avuçlarıma deniz basıyor içimi alıp başımı koltuğumun altına sana gelmek istiyor canım bağışla beni gelemiyorum kafeslendi kuşlara özenen kalbim gitmek istemedim senden sevdiğim, bak salası okunuyor aşkın mecburi istikamet minarelerinden sustum, vedaya dolandı dilim hatırı sayılır mutluluklar hatırına arada bir sesini dök rüzgara yüreğinin gölgesini gönder sevdiğim Şiirime sesi ve yorumuyla değer katan Olgun ONUR Hoca’ma teşekkür ve saygımla.. |
Olgun Onur'un sesiyle de can bulmuş.
tebrikler,
sevgilerimle..