(T)ADIMIZ YOKŞiirin hikayesini görmek için tıklayın temmuzdu
kıyameti koptu insanlığın
ne çok tüketmişiz hayatı
(t)adımız yok şafağına coşkuyla uyandığımız sabahlar vardı eskiden gün günebakanların neşesini körüklerdi göğün penceresinden ah sarardı güneşler doğduğu yerden yaşamın kalbinde zalimden dökülen binlerce neden huzursuz sözcükler var dilimde ruhumu yerinden eden yatağımda gözlerime uykuyu haram eden gazete manşetlerinde böylesine iri değildi puntolar böylesine çoğalmamıştı sayfalarda kırmızı şimdi her sabah açmaya korktuğumuz gözlerimizde varlığını sorgulayan vicdanımızda derin bir sızı sızıya sığmayan veren çocuk ölüler başlamadan biten yarınsız öyküler aklımın köşelerinden çığlığa firar eder bölüşürken gök/yüzünü bomba kurşun ve barut bir kızın saçlarında uçuştu gölgeler acep melekler açmadan solan güllere mi güldüler ne çok tüketmişiz hayatı (t)adımız yok ayın şavkında inadına maviydi gece saklambaç oynardı çocuklar topaç çevirirlerdi meydanda çelik çomak sesleriyle tutulurdu köşe başları sek sek çizgileri olurdu çakıl taşları ürkütmek istemezdik pencerelerimize konan kuşları hokkabazlık ederdi hayaller kıyılarında böylesine korku kokmazdı ölüm kusmazdı deniz artık dünya kan içinde ayak ucumdan kaldırım kırmızı rugan ayakkabılarımı bir daha yazmasın diye bu vahşeti kırdım parmaklarımı üst üste ölüler üst üste öldüler ana baba çoluk çocuk elbet ölüme yanaşırdı ölümle biterdi yaşam denen yolculuk ah gülüşümü şakağından vuran çocuk insanlık ihanet içinde zifir basmış sesine sağır yürekleri ah ellerimi göğsüme gömen çocuk cennetinde ol bu cehennemin üzerine kurşun döktüler göğünün seni yaşamdan söktüler ah umudumu son bakışında sallayan çocuk inancımı zikre zikrimi duaya duamı teslimiyete çeviren masumiyet vahşetin sonu dehşet elbet bir gün gün batıdan doğmadan körpe bedeninden doğacak merhamet zulmü boğacak zalimler için kopacak kıyamet yıkılma ruhum kıyam et |