gölgöl duru kadının gözlerinde çizgisiz metre kadın dibi gözlemekte sular temmuz yemiş kadının gözleri çekilmiş son şehir yıkıntıları yosun aralarında kadın bitmekte gençlik deme durmuş şarap gibi yıllanmış kadın diplemekte çocuklar boğuluyor şelaleden düşen sularda kadın ana bütün göl çırpılarını basıyor bağrına geçmiş diken güller kuru ucsuz bucaksız bozkır kadın; anadolu tüller su yüzünde yasemin çiçekleri kibrit çakıyor adam yanıyor gelinlikleri ıslak ateşe çunuyor kadın küçülüyor gözleri göle bakıyor kadın yılan var çıyan var yem olan yavrular var iki göğsün arasında sızı göl; yenilgisinin meydan savaşı göle bakıyor adam gözünü çekmeden dip çakıllarından parmağına gelmiş ateş bitmiş sigarasına aldırmadan göl bulanık göl arı göl duru omzuna atıyor elini kadının gölü uyandırmadan göl kadının gözü gibi sulu yarı bulanık yarı duru kasım |