bu şiir gerçek,bu şiir yalan, bu şiir talankadınım avuç içleri bereketlim geliyordum yeniden ellerinden öpmeye kaç eşkiyaya yamak dursam kolay mı kepez’in dumanını geçmek yayan yapıldak her seferinde aznavur baskını yedim kaçmasın diye koynumdan kokun delerken sol yanımı beşli fişengi yaralarıma bastım dağ menekşelerini dert bu; mertliğe gelmez ifşası senden başkasına söylenir mi kaç defa yatıya kaldık koyakların en derininde katran karası geceler bir yanım kenger otu ufuklar zifir karası yüreğim ışık iyi ki gözlerin var gözlerin ezberimde bil ki omzuma değdiği zaman yanakların bu hicran-ı devir bir daha azmaz sensizliklere acemi bu can bedesten olmuşum ellere bedelsiz bu talan kolay toparlanmaz ah... dilimin ucundaki zor kadın son soframda şarabı yarımım düğümlerdeyim kaçkarlı’dan lügatlar koy avuçlarıma öyle seni anlatırım kasım |