GRİ SABAHLARIN EN SUS HÂLİyorgun gözlerimin kıyısı kırışmış birkaç anı artık aynaya baktığımda kaz ayaklarının hengâmesi sürülür gözlerime. güz yağmurları dökülür kaybolan bir sevdanın üstüne rüzgârlar alır götürür sürükler uçuruma ağlamak; gümüşten bir tepside sunulur hani; ’söz’ gibi bâkir kızın gerdek gecesi hatrına süzülür gamzelerden var oluş hikâyesine bir adam sol kaburgasını yoklar usulca kadın yılkı kısrağın ilk yakalanma anı nefes nefese karışır ter tere aşk son katliamını gerçekleştirmek üzere geçmişin anılarını sürer namluya sırtı dönük aynalar yaş, yaşı götürür geldiği yere yokluk evlat acısı gibi oturur yüreğin taştan merdivenine en bilge sorusunu sorar yetim gözlere "dönüş yolun nerede" kolları açık ayrılığın ilk sarmalayan o sessizce, haince sevdanın duvağı kapanırken yüzüme bir damla gözyaşım "yüzgörümlüğü" diye asılır boynuma. Ayvazım DENİZ |
Çok güzel içten yazılmış dizeler gerçekle koyun koyuna..
tebrikler,
sevgilerimle..