NEDENLERE ASILI BİR HAYATSana doymadığım yerdeyim yani bir seher vaktinin tam koynunda yüzüme vuran ayrılığın ışığı gözlerimi yakıyor kirpklerime dolanıyor gözyaşım bir zamanlar tuttuğun ellerim parmaklarımı taşıyamıyor sanki kırılıyor eklem yerlerinden sensizlik veda törenine dönüşüyor seherin koynundaki sunağın başında. kaç kurban vermeli diyorum bu gönül daha kaç kez başlamalı yeniden sevdalara kaç kez kendini anlatmalı karşısındakine sıfırdan kendinden bir şeyler eksilterek azalmalı. sınırlarını zorladığım mayın yüklü bu sevdaya ayağımı bastım basalı kaldıramıyorum sırtından indirmediğin ağır adam endamınla gözlerine ulaşmayan o son gülücüğü atarken suratıma daha gidiş yolunun başında demiştim sana beni koyduğun yerde arama diye taş yerinde ağırdı evet ama yüreğim hiç taş olamadı sabit bir yerde kalamamasının sebebiydi bu. odam ve ben iki sırdaş iki kardeş duvarları gözlerimle arşınlıyorum sus diyor çerçevelerin boş karanlık yüzleri sessiz çığlıkları kulaklarımı tırmalıyor dudaklarımın kenarında tek bir soru asılmış ’Neden?’ neden biter her şey neden biri ökseye daha kolay yakalanırken yavru bir kuş gibi diğeri daha kolay gider kalan ardından ağlarken dile vurulmamış ’ah’ ile inceden bir şarkıya dönüşür sitemler giden mi terketmiştir, kalan mı bilinmez ama yürek hep terkedilen bir kuş yuvası gibidir gözlerini dikerek gelecek baharı bekler. Ayvazım DENİZ |
"İnsanın kendini bulduğu an, tüm ümidini yitirdiği andır;
çünkü o zaman ancak kendine güvenebileceğini bilir." der l Sartre, bu sözü öylesine benimserim ki.
Hayatımda uygulamalı olarak çok yaşamışımdır bunun doğrusunu.Kendine yalnız kendine iki kişi kaldığım anlarda..kendimle kendimin konuştuğu anlarda...Ah bitanem çok güzeldi şiirin.Her kesin kendinden birşeyler bulabileceği kadar gerçekçi ve duygu yüklü.Teşekkür ederim paylaşım için.
Gönülden kutlarım yetkin kalemini.Her dem sevgim ve saygımla gül yüreğine.