ANLAŞILAMAYANLARanlaşılamamanın k/ayıp sokaklarındayım daha önce de çok kayboldum buralarda herkesten farklıydı adımlarım sekerek arşınlardım sevda kaldırımlarını dümdüz yürümeyi beceremedim hiç içimdeki Afrodit’e hayrandım kendimi sevmeyi seviyordum belki de ulaşılamayan bir elma gibi dalların en tepesinde parlamayı uzanan her eli kırarak ayaza kesmiş yüreği ordan oraya vurarak bilinmezliğin kapısını arşınlamayı yol kesen Haramilerin cesaretiyle vurulmayı, saçımdan sürüklenip götürülmeyi istiyordum belkide seviyorum kelimesinin bu zamanda ki anlamına hastaydım kızamık yapıyordu beni her tarafıma kızgın çöllerin beneklerini koyuyor bir deve gibi hörgücümü acılarla dolduruyordum aşk diye ölse de yüreğim en iyi vahayı aramaya devam ediyordum. hep arıyordum zaten yorulunca zavallı ayaklarım öylesine bir kapı eşiğinde bağdaş kuruyordum fakire sadaka der gibi gönül mendilimi anlaşılamayanlar sokağına seriyordum kimisi üç beş parça sevdayı gıdım gıdım atarken mendilime kimisi cimrilikten basıp da geçti üstüne. ya çoğunluk gibi olup girildiği ve çıkıldığı nokta belli olan düz bir otoban olacaktım süratle finale varılan ya da arada tali yolları olan ve bir kahve köşesinde çayı yudumlanan yorulunca kenara çekilip çimenlere uzanılan bazen de nereden geldiği belli olmayan karşı yönden gelen tehlikelere göğüs gerilen farklı, farklılığının farkında olan anlaşılmazlar sokağının dilencisi olacaktım. ben seçimimi sanırım anne karnında daha ilk tekmelerimi atarken ve aceleyle yedi ayda bu sokağa abone olurken yapmıştım yaşamın monotonluğuna inat farkındalığı erken doğarak kapmıştım. Ayvazım DENİZ |
daha ilk tekmelerimi atarken
ve aceleyle yedi ayda bu sokağa abone olurken yapmıştım
yaşamın monotonluğuna inat
farkındalığı erken doğarak kapmıştım.
Ayvazım DENİZ
Ustacaydı..................
Beğeni ile okudum yüreğine kalemine sağlık
Kalemin daim olsun
__________________________________Saygılar