sus öyleceGönlümde sinsi bir sarı çıyan gibi aşk Gözlerim gök gürültüsü Mevsimlerin bahar yanını uyuklattığımdan beri, Öksürürdü gecelerim Sus öylece Balık tutmayı ve martılara gülümsemeyi hiç denemedi çocukluğum Hiç kimse saçlarımı deniz kokusu ile öpmemişti affet Bir tek tütün sarısı tetik parmağımı severken, Alnımın tam çatında hissetmişsem seni Suçlusu değilsin ıslaklığımın Üşüme diye yıldızları ninnileyip örterken üzerine Beni daha annem emziriyordu Kaç asır gerekir, Kaç zemheride buz tutar tükrüğü bu sevdanın Asya kokuşlu kısraklar gibi gezinirken beynimde Unutmak için hangi zindana hapsetmeliyim seni Söyle, vurulursam öper misin pıhtılaşan kanımdan Ben sustukça, Martılar fısıldıyor ismini Martılar öfkeliyken ben Ve mütemadiyen, Gözbebeklerimizde yeni doğmuş bir bebeği kundaklıyor hüznümüz Gideceksin biliyorum Susturucu kullan çekerken darağacına bu aşk’ı Susmayı beceremeyeceksen, Kurşuna diz bütün tebessümlerimi Vakti gelen her ölüm güzelse Bari öperek uğurla son nefesinde bile tütün kokan gözlerimi uytun ......... |
Saygılarımla..