Ömür...!
Hayat bir merdivendir,son basamak son durak
Durakta bir pencere,her insan son kez bakar Herkes bir su misali,yol bulur kıvrılarak Nasıl istemiş ise,o yöne doğru akar On yaşındayken dünya,bir Akvaryuma benzer Kendi ekseninde hep,yüzen balık gibisin Dar olsada yeterli,oyalandığın o yer Sevgi yumaklarında,çünkü masum sabisin On Beşinde Pembeye,dönüşür hayallerin Kafanda cirit atar,binbir türlü acaba Aşk ile tanışırsın,tavırların,hallerin Değişiverir birden,Yirmi Dört saat çaba Yirmisinde sığmazsın,ele avuca asla Ne dert,ne gam umrunda,deli bir Küheylansın Ekmek elden su gölden,sınırsız ihtirasla Dünya malına tamah,yenilmez bir aslansın Yirmi Beşte erersin,enerji doruğuna Taşı sıksan şu çıkar,Atasözü misali Her gün şükür edersin,anandan doğduğuna Yaşarsın gece gündüz,Binbir gece masalı Otuzunda tokatlar,hayatın soğuk yüzü Bir sarsıntı geçirip,anıden sendelersin Ömür yokuşu başlar,biter yolların düzü O yolda dikenlere,ilk Merhabanı dersin Otuz Beşinde Kırkta,geçmişe göz atarak Pişman eyvahlarına,şöyle bir iç çekersin Serptiğin o tohumlar,sulakmı yoksa çorak Hangi tarlada ise,yavaş yavaş biçersin Ellisinde o sinsi,ağrılar burdayım der Zamanlı ve zamansız,bedende hissedersin Can dediğin dostların,yavaş yavaş terk eder Yalnızlığı ilk defa,işte o an seversin Altmışında kapını,çalar ölüm korkusu Tanışırsın o tuhaf,yürek sancılarıyla Gençken hayal ettiğin,zengin,şöhret tutkusu Değiştirir yerini,sağlık sorunlarıyla Yetmişinde yediğin,her şey artık bir kelek Ya dişler iflas etmiş,ya dil tadı tatmıyor Omuzunda çift şahit,sağ melekle,sol melek Ne rüşvet ne de torpil,hiç hesaba katmıyor Sekseninde bel bükük,ya nenesin ya dede Ne aşka ümid eder,ne de dünya malına Ümmete muhtaç biri,el de yok yardım ede Sürünmeden ölürse,şükür etsin halina Dalından kopmuş yaprak,rüzgara teslim olur Kaderini her yönden,esen yel tayin eder Dünyada bulmamışsa,Ahrette mutlak bulur Dürüst yaşamış ise,çünkü ALLAHÜ EKBER! Ozan Karapece |