Rüveyda'ma
I.
Rüzgâr olur eser de saçlarına karışırım Dalından bir tutam kokusunu alır da Nebi’nin Gelemezsem sana Eserse beklediğin pencerede deli bir rüzgâr Çekersen taa ciğerlerine, Hasret Çektiğin Diyar’dan, Gül’ün kokusunu Bil ki o rüzgâr benden sana hediyedir Rüveyda! II. Şimdilerde uzaklardan gönderiyorum kalbimin sevgisini Uzak dediğim, Uzaklardan uzak bir yer Gözlerin o yere götürüyor beni Bakışların bulutlar kadar yüklü Kaşların çatılmayı bekliyor Yanakların al al olunca Dudaklarından bir sevda cümlesi dökülüyor ‘Tut elimden gidelim’ Gözlerim kapalı Bakışlarım sensin Adımlarını izliyorum Beni nereye götürüyorsun ‘Sus!’ der gibi Dudakların büküldü Ellerin sıkıca tutuyor ellerimi Kulağıma eğildin ‘Dur! Buraya kadar İşte şurası Sana vardığım yer’ Gözlerimi kapattığım yerden açıyorum Bakışlarım önce sende Ayakuçlarına bakıyorsun Yeşil bir kapı görünüyor ‘Arkasına kadar açık’ diyorsun Kapıdan biri çıkıyor ‘Gel! Burası senin yurdun’ İçerisi gül kokuyor Senin kokun Başka kimse yok Yüreğim kalabalık İçimde çoksun Gül kokuyorsun Uzak dediğim, Dedim ya; Kalbinin tam merkezi Sevdamın adı Rüveyda! III. Rüveyda! Seninle birlikte bir adım atmalı Medine sokaklarında mescide doğru ilerlerken Bir adım atmalı Mescit de sesini dinlemeli Ol Nebi’nin O gülleri kıskandıran güllere kokusunu veren kokusunu çekmeli taa ciğerlere Bir an bakmalı gözlerine Bir yudum almalı karasından Doyana kadar bakmalı Rüveyda! IV. Gözlerini görmedim Kahverengi mi yoksa kara mıydı? Bilmem hangi renk! Hangi renkmiş bana ne Senin gözlerin cennet Benim gözlerim Sen Rüveyda! V. Hadi bir şiir yazalım Ol Nebi’ye, Bütün harfler O’nun adıyla başlasın, İlk harfini sen yaz… Sen Rüveyda! ‘Seni bekliyordum nice zamandır… Bir zaman geçti de, Sen gelmedin! Uzaktan duydum da Geleceğinin haberini Neccaroğullarının küçük kızları gibi Ruhum sevindi! Aşk şarkıları söylerken, Her harfine ismini bağışladım. Muhammed (sav) derken Tutulsa da dilim, Gönlümden seni haykırıyorum! Uzaklarda uzak artık, Gidilmiyor Sevgili. Her adım uzaklaşıyor, Her adım da uzaklaşıyor uzaklar… Olduğum yerde sayıyorum! Bak işte beyaz bir bulut gibi kokun… Güller dikili sanki etrafımda, Adım attığım yer Sen kokuyor! Bak bu sana son yazdığım şiir. Her harfinde Sen varsın! Adını bağışla gönlüme Sevgili. Muhammed Mustafa (sav) de, Ruhum doğsun On Sekiz Bin âleme!’ Bir şiir daha bitti Adım adım sana yaklaşırken Bu birlikte ilk şiirimiz Sen benim şiirimsin Rüveyda diyorum ismine Rüveyda kim diyorlar! VI. Rüveyda diyorum Rüveyda! Rüveyda kim? diyorlar. Rüveyda benim sevdiğim Rüveyda gönlümün Kıblesi Rüveyda yüreğim Rüveyda her şeyim... Rüveyda, Beni tutuyor, Beni bırakmıyor hayalin. Adım atamıyorum sensizliğe. Kapıdan dışarı bakıyorum, Yine sen geliyorsun Rüveyda! İçeride sadece sen ve ben, biz varız, Bomboş bir oda, Ellerin soğuk gibi Rüveyda! Parmak uçların dokunuyor yüzüme Kalbim üşüyor Işık yok, Gözlerin karanlık Bugün gözlerin umutlu Karasının içinde bembeyaz nur Bugün bakışların nurlu Ruhumun canını alıyor, Yavaş yavaş doluyor içime bakışların, Yüreğimin hiç bir yeri kuru kalmıyor Rüveyda! Konuş... Susma Rüveyda! Hayalimdeki gibisin Konuş! Yüzüme değiyor nefesin Sımsıcaksın... Ellerin soğuk gibi Rüveyda! Parmak uçlarına dokunuyorum Seni seviyorum de Söyle hadi Susma! Seni seviyorum Rüveyda! Tut ellerimi Bak bana Bir bakışla da olsa tut ellerimi. Buna ihtiyacım var Rüveyda! Rüveyda! Sana sesleniyorum Sesini özledim yine Her sabah kapı aralığından bana bakmanı Beni sana uyandırmanı… Sesimi duymuyor musun? Konuşsana, Neden donuk bakıyor gözlerin? Oysa Nefes alıyorsun Hem nefes oluyorsun bana! Işık yok Gözlerin karanlık Ellerin soğuk gibi Rüveyda! Oda soğuk Üşüdüm. Sende üşüdün mü? Kalbini hissediyorum Atışlarını da… Seni arıyor gözlerim Baktığım her yerden de mi gittin? Ya da hangi karanlıktasın Seni göremiyorum Neden gözlerini kapattın Korkuyorum Rüveyda! Hadi çık saklandığın yerden Tut elimi aniden Bak üşüyorum Donuyor parmaklarımın ucu Nefesinle ısıt Hadi aç gözlerini Hiç ömrüm kalmadı Ölüyorum! Nerdesin Rüveyda? Neden yoksun baktığım her yerde Baktığım her yerden de mi gittin? Adım adım yaklaşıyorum karanlığına Bir sen yoksun Her şey ve herkes burada Ben seni bekliyorum Seni bekliyor gece Karanlıkların içinden gel Bir Süreyya yıldızı gibi Gündüzler bile özledi gözlerini Tıpkı benim gibi! Korkuyorum! Seni görememekten Ne olur Bak bana Tut ellerimi Hiç ömrüm kalmadı Ölüyorum! Adım adım yaklaşıyorum karanlığına Sen yoksun Kapanıyor gözlerim Ben seni bekliyorum! Belki seni bir daha göremem Bak bana zaman durdu Seni bekliyor zamanım Ansızın gel ya da hemen şimdi, Korkuyorum Rüveyda! Sesler geliyor karanlıktan Yoksa sen misin? Sen gözlerini mi kapattın? Güneş neden yok sanıyorsun... Hadi aç gözlerini Nefes alayım Kalbim ağrıyor demiştim Bak yine hızlı atıyor Hiç ömrüm kalmadı Ölüyorum! Saniyelerle oynuyorum Belki seni bir daha göremem Bak bana zaman durdu Seni bekliyorum Rüveyda! Rüveyda! Varlığın nur da olsa nâr da olsa Seni yaşamadan ölmeyeceğim Hayatım sana feda olsun Varlığın bana Can Rüveyda! Hayrani Can Başlama: 03.02.2014 Bitiş: 13.03.2014 |
‘Seni bekliyordum nice zamandır…
Bir zaman geçti de,
Sen gelmedin!
Uzaktan duydum da
Geleceğinin haberini
Neccaroğullarının küçük kızları gibi
Ruhum sevindi!
Aşk şarkıları söylerken,
Her harfine ismini bağışladım.
Muhammed (sav) derken
Tutulsa da dilim,
Gönlümden seni haykırıyorum!
Uzun ama akıcıydı severek okudum
Yüreğine sağlık üstat haz aldım okurken
_________________________Selamlar