Unut gitsin...
unut gitsin...
gözbebeklerimdeki asaletini... unut... unut sıcaklığını; yüreğimde ki sevdalarının... unut; sokaklarda isimlendirdiğimiz kara taşları sonsuzluğa haykırdığım nidâları da unut... şiirlerimin boşlukta öldüğünü düşle mısralarım doğmamış bir cenin olsun noktalar kalsın sadece unuttuğun mısralarda... virgüllerini sil at şiirlerimin ısıtmasın seni kar yağarken parkların izbelerinde yaz güneşinde yüreğini serinletmesin sana döktüğüm sözler... unut... unut gitsin yorgunluklarımı... tek nefeste dünyaları ayaklarına döktüğümü de unut... boşluklar gebe kalsın; şiirlerimin doğmamış mısralarına ölüler dinlesin sağırlaşmış kulaklarıyla sana olan sevdalarımı kahve fincanlarını da yorma artık unut gitsin sevdamızın yarınlarını... artık boş bırak saatlerin yelkovanlarını hayat dörtnala geçip gitsin beni unutman için... gözbebeklerimden silinmeyecek siluetini almaya çalışma sakın... saçlarının ucuyla bağlı kalacaksın yüreğime her zaman... gözlerim her ıslandığında büyüteceğim hasretini gözbebeklerimde saçların serinletecek yangın yeri yüreğimi rüzgarlar inmeyecek saçlarının ucuna belki ancak inan ki; unuttuğun her an; bensizliğin acısını vuracak rüyalarına zaman... Metin Kaya İLHAN Faroz TRABZON |