KİM KİME DUM DUMA...Sanma laf olsun diye söylüyorum anla sen... Sanki dinleyen mi var hem kim kime dum duma! Oysa, ne hayallerim vardı ah bir dinlesen! Tükendi hayallerim, göz değdi umuduma... Hani isterdik ya hep, ahşap panjurlu bir ev... Cumbasında fesleğen, hem sular hem bakardık! Doğada her ne varsa seve bildiğince sev! Sevip sevildikçe can, hiç candan mı bıkardık? Mesele panjur değil, bir dam olsa da yeter... Lakin beşer gönlünde her gün şeytan taşlıyor! Huzur olduktan sonra, insan taşta da yatar; Hayat dimdik durmayı bilmek ile başlıyor... Bak gör, kalmadı artık yürüyecek bir halin... Takdir-i ilahidir zamandan demir almak! Göründükçe yol sonu, kalmıyor ki mecalin; İnmeye ve çıkmaya gelmiyor emir almak... Hani o gökte yolup yerde yediğin devre? Hiç kaldı mı ki söyle, o günlerden bir eser? Kimde ne kalmış bir bak, aynı mı çepeçevre? Bir iz bırakmayanın, yerinde yeller eser... Unutulmamak için, bir nişane koymalı! Bir resim, bir kaç şiir, bir şadırvan, bir sebil... Sırtında varsa kibir, soyunmalı, soymalı; O zaman gönüllerden silinmezsin iyi bil... Karaman-2014/07 TDK: çepeçevre: bütün yanları kuşatan, fır dolayı... nişane: hedef, eser, iz, belirti... kim kime dumduma: ilgilenmediğini, ayrı telden çaldığını anlatan... Halil Şakir Taşçıoğlu ÜSTATLARDAN: Gönle- gönlü kondurup, yaşattırırsan başa, Üstünde toprak olsa, dilden düşmezsin bence; İsmini altın yaldız yazdırsan *Afyon taşa, Ne anan- ne arayan, ne **mîras kalır gence!.............kadiryeter |