zuhur-u mühletbüyük büyük adamlar konuştular küçük küçük bedenler ölüme alıştılar konuştular büyük büyük cüce adamlar aldırmadılar biz çıplak gördük zulmü onlar gözlük taktılar bit kadar yürekleri vardı konuştular mangal mangal parladı mezarları deneklerin fosfor fosfor yandılar onlar konuştu inledi dönek dolu odalar ter düştü bileklere dağ delenler balyoz salladılar darıldılar bir devre imza atanlar küstüler masa masa sustular ilmi sanatı yaratanlar yazdılar yazdıkça azaldılar kırağı çaldı saçlarını azarlandılar deliler altmışsekizliler dediler zuhur etti mühlet dediğimiz yere geldiler kasım |