kutsanmış ayrılıklarvefasız boşuna mı üfledim ruhunu mavi derinliklere tek nefesim varken hemde hani bana kelimeler dökecektin gökkubbeden tam da silüetin silinirken içimden seni yeniden yaratacaktım ya şiirlerimden oysa bütün konu bulutlarımı kanat yaparak kendine yetmedi diyerek onsekizbin alem inen kitaplarda bile yeri olmayan çıkıyorsun harc-ı alem seferine hani söz izimden tanıyacaktım seni arafın orta yerinde belli mi oluyor gamzendeki kara güller karanlıkta son sözün kutsallığı için bari ışığını tut o güllere ve beni koyma aralıkta zaten ilk sarmaşıklarımı bile toplamışsım makberimden şaşırmışım hangi ağlamalar filiz verir dibinden aldanmışım işte saçların gibi başlarmış hayat kahverengiden gözlerin gibi bitermiş yeşilden hadi avuçlarıma at avuçlarıma dünya lûgatında olmayan kelimeleri öyle bir sen yazayım ki düzelteyim tüm darasız terazileri kasım |