Sadece sev!
Ve tan ağarırken saçlarımda
Şafaklar sökerken yüreğimde Çiğ damlar gözlerimden Çatlamış avuçlarıma. Avaz avaz seslenirim içime de Sesimi duyuramam içimdekine. Sakın beni yokluğunla sınama! Sen bilmezsin.. Kolay alışırım Yokluğunla barışırım Sonra.. İstesen de geri dönemezsin. ... //...hiç uyutamadım ki o hüznü bir kez başarabilseydim onsuz gülmeyi iftarı bekler gibi beklerdim susamış sofralarda ki oruçlu gibi...// San ki; Gözler ama, nasıl görsün? Kulaklar sağır, nasıl duysun? Diller ki, en edebi sözlere aşina Onlar bile sus pus olsun (!) Şaşılacak şey Çıkmaz mı bir halden anlayan ? Beşerim ya hani ben Umut ediyorum yine de Her şeye rağmen. Sadece sev! Her şeyin, birdenbire Nasıl anlam kazandığına Sen de şaşıracaksın Gerçek mana O yaralı O paramparça O şefkatin mabedi Acının göbeği yüreğinde.. Sev! Sev ki, içinde ki merhamet duygusu dirilsin. Sev! Sevki, tüm kederlerin Gülden bir halka olup boynuna dizilsin. Dil-ruba Emine Genç 18 Temmuz 2014 Cuma / 02:30 |