SARIKAMIŞa AĞIT
SARIKAMIŞ’A AĞIT
İdealist bir kumandan, hayalleri pek çok yaman On binlerce şehidime, acımadı kahpe zaman Turan denen nazlı gelin, gel eyledi Kafkaslardan Gözü kara Enver Paşa, dönmedi ihtiraslardan Çirkin alman tuzağını, göremedi bunca paşa Binlerce cihangir gitti, padişahım sen çok yaşa (!) Bir hatayla kurban verdik, yiğitleri karakışa Dostlar dizini döverken, düşman başladı alkışa On binlerce körpe civan, eylemişti yola revan Dönüşü olmayan yolda, başlamıştı acı şivan Çarık delik, üst baş yırtık, ayaz yakmış simaları Mermi namludan çıkmadan, ah inletti semaları Enver Paşa çok uğraştı, çareler üretemedi Canında canlar donmuştu, ısıtıp eritemedi Tek bir kurşun atamadan, canlar uykuya dalmıştı Kahpe Moskof uşakları, fena intikam almıştı Patlamıştı dudakları, kulakları dökülmüştü Uyku düşmüş gözlerine, başlar öne bükülmüştü Hainler hep pusudaydı, kan karıştı bahtımıza Gönüllere hicran düştü, halel geldi tahtımıza Kan ağlıyordu ağaçlar, utanmadaydı fırtına Koskoca Allah-u Ekber, ahı yükledi sırtına Yüreğinde yatan canlar, şehit idi , mağrur idi Lakin ezik mahcubiyet, duygusu çok ağır idi Toprağa kulak verince, duyulur Mehmet’in sesi Canlı cansız her ne varsa, hissedersin son nefesi Dağ, taş, toprak mecalsizdi, cana geldi ve utandı Çünkü bir hayal uğruna , binlerce canı yutandı Üzülme Allah-u Ekber, sen tevazu göster eğil Unutma ki bu savaşta, sadece suç senin değil Allah-u Ekber dağları, kan renginde çiçek açtı Şahadet şuuru ile, dağ yamaçları nur saçtı Tüfeğim elimde idi , omuzuma asamadım Canların düştüğü yere, ayağımı basamadım Soğuk akan sularından, kan var diye içemedim Ondan sonra bu dağlardan , bir daha da geçemedim. Baharlar yara almıştı, kan kokardı kar gülleri Güller boynunu eğmişti, yasta idi bülbülleri Sarıkamış denilirde, yürekler hiç dayanır mı Şehitlerim uykudalar, öpsek acep uyanır mı |
Yürekleri mukaddesatı için atan yüreklere salam olsun
AZİZ ŞEHİTLERİMİZİN RUHUHLARI ŞAD OLSUN
Kaleminiz daim olsun
Selam ve saygılarımla ©zan Fedai