İdamlık bir mahkûma “son arzun ne” derler ya
Benim de son arzumu, sorsaydın ölür müydün?
Son yolcunun ardından, yaş döküp giderler ya
Ben bir damla istedim, verseydin ölür müydün?


Kalbimde volkan vardı, buz dağına döndürdüm
Her gün bir kuş eğittim, sol yanıma tündürdüm
Güneş yakmasın dedin, gözyaşımla söndürdüm
Gölge oldum üstünde, dursaydın ölür müydün?


Neydi bilmem ki derdin, mevsimin güze döndü
Yanan bir çift göz vardı gördüğüm o gün söndü
Yorgun bir gül dalına her gün bir baykuş tündü
Nişan alıp göğsünden, vursaydın ölür müydün?


Her şeyi kaybetmişken, bir anda sende buldum
Kan rengi gül gibiydim gelmediğin gün soldum
Bir kaşık su; sel oldu, düştüğüm gün boğuldum
Cankurtaran olsaydın, sarsaydın ölür müydün?


Son durağım sen oldun, başka bir yer aramam
Mihman eyledim seni, sen olmadan varamam
Gelmediğin her gece, vurgun yerim duramam
Benim için bir dünya, kursaydın ölür müydün?


Beni yorgun bırakmak, yıkmak üzmez mi seni
Sana vurgun halimden, bıkmak üzmez mi seni
Durgun bakan gözlerle yakmak üzmez mi seni
Gönül evim boş dedim, girseydin ölür müydün?

TEMEL ATA....HENDEK...2013