HANCI
Söyle haber var mı, telli turnamdan,
Süzüle süzüle geçti mi hancı. Zalım avcı tuzakları kurmadan, Dem alıp yolunu seçti mi hancı. Görsen tanır mısın enginden uçar, Alıcı kuşlardan buluta kaçar, Şu zalım feleğe kaldı mı naçar, El vurup solunu, göçtü mü hancı. Tellidir teleği, sürmeli başı, Bellidir kirpikler, hilaldir kaşı. Hafiften şeylaydır, sanmaki şaşı, Gözyaşı selini, saçtı mı hancı. Al yeşil kemerli incecik belli, Parmağı kınalı, yanağı çilli. Burnu da hızmalı, dilruba dilli, Salına salına, uçtu mu hancı. Sinesi dağların karlı bir yüzü, Allıdır yanağı, eladır gözü. Yoksa uykuda mı, gönlümün özü, Rüyası yarıyı, geçti mi hancı. Çelerse aklını, yadı yalancı, Acıtır içimi, derin bir sancı. Kadri kıymetini bilmez yabancı, Kızılcık şerbeti, içti mi hancı. Zülfü kıvırcıktır, saçları belek, Kaderin cilvesi ah zalim felek. Gelin oldu deme dayanmaz yürek, Duvaktan kefeni, biçti mi hancı. Söylesene hancı neden susarsın, Ikınıp tıslayıp, tükrük yutarsın. Ya hayır de, ya da "Allah kurtarsın" Yad ele kolunu, açtı mı hancı. KUL FIGANI (Erdem Gümüş) Temmuz 2014 Samarkand/ÖZBEKISTAN |