Üşürüm Temmuz Sıcaklığında
bulutlar üşüşür üstüme
bir kuş havalanmış özgürlük kaçkını yudum yudum azalan geçmişin izleri akşamları ilişir yalnızlığımda kor gibi yanarım ah… yalnızlığımda seni hapsederim gözlerime üşürüm temmuz sıcaklığında ılırım düş yorgunu bedenime titrerim üstüne zamanın geçtiğin yerlerde iz sürerim bu akşam da yoksun işte bu akşam yalnızlık kadehlerini yudumlarken saçlarının gölgesi düşer üstüne hava zerreciklerini kıskanır yüreğim ah… yalnızlığımda sen himalyalar’ın zirvesinde biten bir tek gülüm koynumda dünden kalan özlemin yarına nasıl çıkarım bilmem bu gidişle canım… |