Eski Gülümseme
O eski şehrin dar sokaklarında,
Yine rastladım sana, tanıdık, solgun bir ışıkla. Yüzünde o eski gülümseme, Gözlerinde geçmişin gölgeleri, Özlemle titreyen bir rüzgarla geldin, Ve ben yine o masum anlara tutundum. Geceydi, şehir uyuyordu, Seninle bir zaman diliminde kaybolmuş, Ruhuma yerleşmiş eski sevinçlerde, Kırık camların arasından geçip, O ilk sözcüğün yankısı doldu içime, Sanki hiç gitmemişsin gibi. Ellerin ellerimdeydi yine, Ama sıcak değil, rüyanın sahte sıcaklığında, Ve ben çocukça bir hevesle, Zamanın o saf çizgisine geri dönmek istedim. O eski gülüşlerimiz, o masum anlar, Zamanın pençesine teslim olmamış mıydı? Bir anlığına durduk, sen ve ben, Bir hayalin içinde yaşarken eski günleri, Kırılgan bir mutlulukla dolup taşarken kalbim, Ama uyandım, geride kaldı senin gölgen. Geriye sadece bir hüzün, bir boşluk kaldı, Rüyalar bile dayanmaz bu zamansız aşka. |