MARTILARIN ÇIĞLIKLARI KARANLIKLARDA ****
sek ve dibo idi hayatı içişim.
.yarı serkeş yarı uyanık yaşamı sevişim.. Uzaktasın ya olsun can içim. .Varsın olmasın avuçlarıma temasta tenin. Türküler besteleyip söyleyelim tazecik,içten.. Anılar yeter şimdiden. .Yeter ki özlemlerde sevdamızı büyütelim derinden. hayallerimizi çizelim gökyüzüne usanmadan , vazgeçmeden . Dudaklarımızda salavatlar kavuşalım hiç umulmadık anda meleklerin kanatlarında.. kuşların gagalarında yükselsin bulutlara bir sevdanın masalı yaşanılasıca. dualar dudaklar da durmaksızcasına .. Tövbe artık kahırlara ,mutluluklar karargah kurdu işte yakınlara. .Geleceğe işliyor saatin tik takları bizim adımıza. .Kavuşmanın heyecanı martı kanatlarında.. günlerin koluna bize dair kelepçeler vurulmuş bir öykünün başlangıcın da ve sonra çöken karanlıkların rahmine düştük ikimiz el ele.. Ne kadar gariban, yoksul hissediyorum kendimi bakınca gözlerine.. yokluğunda yağmakta hüzünler bulut bulut.. . neden konu sen isen , sebep olduğun her şey mutluluk veriyor ki.. Örneğin; öyle mahzun olmamalı . Gülmek o kadar yakışırken .. Boynu bükük olmamalı bakışların. .Yosunlara yapışıp kalsın çaresizlikler. . Çıkmalı o gölden; derin bir nefesle merhaba demeli yaşanmamış onca umutlara ..Bütün mevsimler terk edilip; kulaç atılmalı beşinci mevsime.. bir sevda türküsü benim ki Yıllardır hep söylediğim, nakaratı bol Öyle alışmış ki dudaklarım kendiliğinden dökülür nağmeleri Güfte aynı,beste aynı, notalar hep aynı ,Gözüm kapalı ; bakmadan ezbere gezinen parmaklarım tuşlarda .. - Ötelerden gelen çığlıklara koşarım uçar gibi. .Nerede boynu bükük varsa dikerim ayağa yakasından tutup. Sularda o pis sularda boğarım kahırları başını daldırıp, çöke çöke .yosunları koparıp sarılırlar imdat dercesine.. - örneğin; çağlamalı yüreğin yaşama sevinci boynunda asılı durmalı ,pes etmemeli zorluklarda işte öylesine yaşamalı misaller de.. mevsimler getirdim kapına. hadi çık dışarıya, , sessizliğinde büyüttüğüm sevdalardasın.. her bakışında taşınıyor yüreğim martı soluklarına .. sen var ol hep gönlümde, umursamam en kahırlı günleri bile. namerttir uzatmasam yere.. soyunmakta gerçekler bir bir aslında eteği açılmış muammanın ve çırılçıplak sisler arasında nasıl da barbar bağırıyor inip kalkan göbeğin cidarında.. upuzun dehlizler de , türkülerin ağıtlısı.. sigaranın leş kokusu sinmiş üste başa. .ve sahilin üstünde martı çığlıkları akıyor dipsiz kuyulara hala.. ..Sadece çığlık.. çığlıklar ..Ağlar gibi ..Kundaktaki bebek sesleri adeta. . Hiç susmadan.. Ve sonunda iştirak etmek ağlayışlarda ki çırpınışlara. Ve gün doğumda son bulan çığlıklar Heyhat karanlıklarda görülmeden haykırmak mahcup gururlu insanlar gibi.. artık;düğün dernek kurulmalı, giyinmeli gelinlikler gelincik taçların da .Vakit geçmeden, umutlar tükenmeden . .Yaşanmalı sevdalar,kalmamalı hülyalar da .. ------------- |