iki büklümdü iki lafın beli,
ayakları suda evlerin kıyılarında
secdedeydi akşam ezanı,
şimdiye az kalan diyar-ı senimde
halceğizimde beş vakit nefesleniyordu ,
titrek bir mum
kopuk bir düğme deliği kadar yalnızdım
yorgundum...


bir kilise zangoçuydu kara kalem düşüm,
Notre Dame’ın üç kapısında
kamburumda aşktı Esmeralda
gülümsüyordu şeytan taşları,
şükran duasında
ve...
tanrısına ihanet ediyordu,
bir rahibin körelmemiş nefsi
uçuşan eteğin raksında

omuzlarını silkiyordu,
üçüncü çoğul hallerin,
tek seçenekli cevapları
yer haklıydı
gök haklıydı
yerden göğe haklıydı,
yere göğe sığdıramadığım

güneş sırılsıklamdı
su kupkuru
soyunup,dökünürken ,
bir sonraki vakitler
bir yelpaze,
esintisizliğine ağlıyordu
laf atılmış suların

ter içindeydi aşk
ter içindeydi düş


suadiyetemmuzikibinondört
Demir Mutlugil