masmavi gökyüzüm vardı benim yaşanmadan, inanmadan bilinemeyecek şeyler vardı sıyrılsak geçmişin üst üste yığılmış görüntülerinden baksak birbirimize tan kızılından yüzlerimizle ne çok şey vardı görülmeyi özleyen ertelenen, ötelenen, yarım kalan
sarnıçça yağmur damlaları biriktiren dokunuşlarınla çağlayan kalbim gözlerim, kalbim, gözlerim
ne çok yıldız vardı yüzünde gamze gamze gülen dur durak bilmeyen, uçumlu yelgin kalbin susuzluğum, sonsuzluğum
tamuğ saydılar ateşi güneşin kolları bildim ben mecusi gözlerimle kanatlarım vardı kanarken dudaklarım dudaklarına kara büyüyken aşk fırtına cadısı mıydı gemileri batıran yıldızların çocuklarını birbirinden ayıran
iyi ama niye saklıyordu kuyruğunu güneşten kalender derviş edasıyla çevresinde dönerken iyi biliyordu dalgalanmayı yalaz nefesle bildiği kadar dünyanın nerede duracağını hasretini bildiğim kadar
tilki sinsiliğiyle çıktı karşıma o sabah söz bırakmadan umarsız kılan ruhumu dağlayan can koparan ala yazı her türlü önlemi almıştı şeytan görülmesi istenmeyenler için sahip çıktım talihsizliğime kat kat yükselttim bahsi kaybederken
sonra her sabah yandı kanatlarım kabustu uyanmak martı sesleriyle çalkalanan güne alıp başını gitmişti gölgelerimiz kuyruğunu dik tutan yıldız gülümsüyordu bana
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir.
Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Kuyruğunu Dik Tutan Yıldız şiirine yorum yap
Okuduğunuz şiir ile ilgili düşüncelerinizi diğer okuyucular ile paylaşmak ister misiniz?
Kuyruğunu Dik Tutan Yıldız şiirine yorum yapabilmek için üye olmalısınız.
teleskopla aranır da bulunmaz böyle diklikte
çünkü o gösterecek kendini önce o
ki apansız
yoksa kişi hep hayal ettiğini arıyor
halbuki hayalin bile getiremediğidir o..
..
beğeni ile kaleme saygı ve tebrik
birkaç kelam fakirce...