MİHRİMAH
Kaf dağının ardında masal imiş sevdalar
Bir varmış da bir yokmuş ,yalan oldum Mihrimah Beyaz atlı gelindi, kefen giydi sevdalar El vurunca bağımı, talan oldum Mihrimah Vuslatın yollarında senden çok umutluydum Uğrun uğrun severken, bundan daha mutluydum İlanı aşk sözümde, yar sana tutukluydum, Dil vurunca bağımı, dolan oldum Mihrimah Avaz avaz bülbülüm, figan ettim kafeste Tavafında tur attım, can havli son nefeste Çeksin bülbül ahını, gül aheste aheste Yel vurunca bağımı ,solan oldum Mihrimah Kanuni’den ferman mı , aşkı memnu günahım Neydi gönlüme kastın, ay yüzlü Mihrimahım Yağmur gibi kirpikten süzülürken bin ahım Sel vurunca bağımı , yolan oldum Mihrimah Can yaşarken cıkar mı ,tenin altından huyu Gözyaşlarım Nuh tufan, nasıl durulsun suyu Züleyha parmak kesti, Yusuf’un payı kuyu Kul vurunca bağımı, kölen oldum Mihrimah Ay cemalin görmedim ,nur hayalin çoğudu, Belki senin gönlünde, Kul Figani yoğudu. Ölümsüzdür sevdası, sanma yürek soğudu Yol vurunca bağımı, ölen oldum Mihrimah KUL FIGANI (Erdem GÜMÜŞ) ÖZBEKISTAN /Samarkand 12 Temmuz 2014 |