BİRADER - VÇıkacaksın dağlara; üveyik ti, keklikti... Biz kargadan başka bir kuş bilmezdik birader! Edepte çok laf değil, susması erkeklik ti; Komşu tavuğuna "kış/ kış" bilmezdik birader... Komşu; komşu külüne hep muhtaçtır denirdi... Komşuluk hatırına çiğ tavuk da yenirdi! Canım dostluklarımız sevgiye dayanırdı; Öfkemizden çatılmış kaş bilmezdik birader... Ağzı olan konuşur, bilmez laf nere varır... Yüzüne güler geçer, döner arkandan vurur! Kendi yutar salkımı, ele talkını verir; Biz hiç helal olmayan aş bilmezdik birader... Deyin; çıkıp n’olacak dağa, kıra, bayıra? Yeter ki tüm insanlar birbirini kayıra... Rabbım tebdil eylesin işimizi hayıra; Böyle bakan gözlerde yaş bilmezdik birader... Hainin biri çıktı devletin direğine... Bayrağı söküp yere atmanın gereği ne? Oturdu hainlikler milletin yüreğine; Bey belirsiz, meydanı boş bilmezdik birader... Giydirdiler ordunun kafasına çuvalı, Adam ettiler üç beş ödü patlak avalı... Girdik birbirimize, olduk kökten davalı; Biz böylesi akılsız baş bilmezdik birader... Tüy bitmemiş yetimi çevirdiler soğana... Döndüler köşeleri, bindiler ak doğana! Doğan yolu şaşırdı, döndü geldi kovana; Kul hakkını bizler hiç hoş bilmezdik birader... "Hakk bir avrat dört" derken rabialar dört oldu! Türklerin tuzu kuru (!) Arabınki dert oldu... Ne hikmettir bilinmez gıybetçiler mert oldu! Tövbe ki ağızlarda, leş bilmezdik birader... Biz huzur istiyoruz, bu kavgalardan bıktık! Münafıklar yüzünden, çok hatır gönül yıktık... Halimize bir bakın, sanki savaştan çıktık; Biz böylesine soğuk duş bilmezdik birader... Antalya-2014/07 Halil Şakir Taşçıoğlu |