beyazdı. güllerin.beyazdı. saçların kadar ağaçların dalları. karşıdaki dağ, vadideki dere, ellerin ve hüzünlerin… yok, hüzünlerin değildi beyaz. onlar kızıl. bir elvedaya bakardı el sallamaların. her yol ikiye ayrılırdı ilki dudaklarının kıvrımında hayat bulanlar, gözlerinin buğusunda yok olanlar öteki. ben hep ilkini tercih ederdim. bilmezdin. bilsen de ne değişirdi ki ha, belki öperdi dudakların alnımdan her terimi silmeme sebep yorgunluklarımda. ama değişmezdi yine de gözlerinin içine bakacak cesaretimin olmaması. kuru gül yaprakları verirken bilinmez kuytularında sana titrerdi bedenim. titrerdi hüzünlerim dikenlerinden. hani en son verdiğim gül dikenlerinden. gül dikenleri diyorum. gül dikenleri. gül. ne olursun gül. Serkan Canbolat |
Her aşığın baş belasıdır zaten...
Tebrikler.