nefes nefesealtı sene sonra (sarışın olanı ikizlerden, esmer olanı dirseği ile dürtükledi. sonra nasıl ki kırlangıç yavruları annelerine seslenir; ha! işte öyle seslendiler. ciyak ciyak.) anne bir daha anlatsana hadi, lütfen! siz bilmezsiniz derler ki gezit’i gez gez bitmez o gün gün tam tepedeyken tabanca sesleri geldi yamacından gezit’in ki sonra kan sesleri toprağa düştü dizim ardına dirseğim omzum kulağım tabanca sesinde ki ses, köhne kulaklarımı tıkadı iki elim yutkundum aldım mı veriyor muyum bilmiyorum nefesi tek bildiğim elinde tabanca sırtında yırtık cepken nefes nefese bir tabur candarma koca gezit’i üç gün üç gece aradı ki dedim ya gezit’i gez gez bitmez babanız yaşıyor. ama nerede, nasıl. bir gün çıkıp gelecek, biliyorum. tek bilmediğim, ne vakit? Serkan Canbolat bilenler bilir. bilmeyenlere benim sözüm. köhne tabancalı, yıldırım gibi çekermiş tabancayı belinden. ıskaladığı hiç görülmemiş. öldüğü de. |