Dudak Ölümü
Kabus mavisi bir uyanış
sizden iyi olmasın, ya da iyi olmasın gözlerinizden öperler işveli terim düşerken dahi, en mağdur imgelerim neticede iyi kalpli bir antrakt hayat laf olsun torba dolsun diye tıkıştrılmış hayaller derisini yemem, yemedim de hiç ayıklarsanız bakarım tadına, hatta en uzaktan en lezzetli kısmı gözleri, anımsıyorum yüreğimin artığı, anımsayamıyorum öpüp kaçan, gamsız meczup bana mı benziyor ben / ben kötü bir adamım! tutuklayın beni! o sularda neredeydim öyle mi yedi katlı bir kuyu inşası bol bol karanlıkla sıvanan ve sıvasında biraz ar kurcalanmış bir kaç içi geçmiş aşk birkaç kendini bilmez hüzün diyorum ki : ortada kuyu var yandan ağla! Kardeş, kaybettiklerimiz buradan geçer mi? çok oldu bekleyeli yüz gece bir gündüz daha kaç ölüm bekleriz ki... artık kaç bin yaşındaysa bu özlem beli bükülmüş ve ağzında yeni doğmuş bir gül zannedersiniz ki canı yanıyor canı yanıyor zannedersiniz, sanki canlı gibi oysa, yoktan daha da önce yoktu inceden bir sızı, en güzel rüyamı kandırıp yapışıyor sırtıma pembe kanatlı bir tahrik böceği yapma, yapma! ruhum kaşınıyor yapma, uyanmam bir daha sana! alacağın olsun, alacağımız olsun, bu son olsun! ki sondan bir önceki mutluluktur en son ağrım. ölüm mü daha karanlık karanlık mı daha ölüm ben buraları bir yerden hatırlıyorum ben daha önce geçtim bu şiirlerden okudum o yeni yetme ahitleri siz söylemeyin, ben çiğnerim o güzelim itirafları : dudak ölümüm gerçekleşti biliyorum artık öpemem o soyunuk kalpleri... Oktay Coşar |
Duyarlı yüreğine sağlık.
Kutlarım.
Selamlar...