Adressiz mektup
Kara kanatlım
Hangi durakta başlasam ağlamaya kendimi tutamayıp? Kolay değil seni düşünmemeye çabalamak yıllardır Ah keşke Ah keşke burada olsaydın şimdi Kalın gözlüklerinle dalga geçseydim ve dünya halini konuşsaydık dağınıkça Troçki’yi Lenin’i ne bileyim Marks’ı anlatsaydın bense dinleyip dinleyip önemli olan sevgi deseydim sırıtarak Rosa’yı Zetkin’i Goldman’ı hep atlıyorsun diye kızsaydım sana Sonra Sonra birden ellerini yıkasaydın telaşla Bana yumurta kırsaydın hızlı hızlı açımdır diye "Veganizm büyüyor farkında mısın?" diye tartışmak isteseydin İngiltere’de günlerce kendilerini ağaçlara bağlamışlar Ben içeri kaçsaydım ve masanda henüz okumadığım iki üç kitap takılsaydı gözüme Hepsi senin diye seslenseydin mutfaktan aklımı okurcasına Buraya geldikçe okurum korkma diye geçirseydim içimden Ben gidiyorum diye kapını çaldığımda sırtımda çanta cesur bir yürekle subkomendant Marcos’a "Tuttuğun herşey en çok burada güzel Kal, en iyi mücadeleyi ancak en iyi tanıdığı ortamlarda verir insan" demek için açmasaydın kapıyı Ve keşke doktor ilaçlarını değiştirmeseydi o yıl Ve ben Norveç’te olmasaydım o gün ... Mezar taşsızım Epileptik şoklarında ben de kaybolsaydımda dönmeseydim sensizliğe Küllerini hangi bahçeye savurdular ne kadar düşündüm bir bilsen Ve ne yalan söylesem anneni hiç aramadım ağlar diye Ve kilisede tabutunun başucunda okuduğum saçmasapan şiiri hiç okumamış olsaydım sana Kutup Işığı |