2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
518
Okunma
davacıyım da davalının küskün gözleri içimi ürpertiyor
vaz geçiyorum
suluyorum o af denen nadir elde açan nadide çiçeği
kendimi de bağışlayasım geliyor
içimin yanaklarını kızıl güle teşbih eden her adımımı
adımı da silesim tutuyor alnımdan Tanrıdan önce
ama dualarım korkulardan cesur tutuyor avuç içlerimden sadık
türkülerini bağırıyoruz ölmüş baharların fatihalardan önce
gölgelerine gül sunan o büyüklük burnunu çokça törpülemişken
umutlar, ninniler dinliyor henüz parmağı ağzında gül kokulu beşikte
ruhumu seçen bu gamlanma hali, kimleri eleğinden düşürdün uğrumda
kanıyorsa gözlerimde güneşin sabaha doğacak karnı değil umrunda
yokuşunda yorulduğum hayat eşiğine dizlerimi kırayım bırak
soluklanayım azıcık kuşlarını bana göç et güney kentiyim
dipçikleme yaralarımı henüz kabuğuna şefkatli bir el değmedi
5.0
100% (1)