Derdimizi tanıyın, çare yaratın diye
Şahsınıza güvendik, sizi rehber eyledik
Sayenizde günbegün, özlem duyduk eskiye
Gizli düşüncenizi, ne yazık ki bilmedik
Yaşamak dersen buna, ne onduk ne ölmedik


Yarınımız yıkıldı, bakamayız uzağa
Güneş artık doğsa da, kapkaranlık ufkumuz
Yüzümüze gülerek, düşürdünüz tuzağa
Cennet idi bozuldu, acınası yurdumuz
Kimlere ne diyelim, içerdeymiş kurdumuz


Haktan yana görünüp, haksızlarla elele
Yanlışa, haksızlığa, sonsuz destek verdiniz
Halkın taleplerine, kulak tıkayıp hele
Bütün ümitlerini, esen yele verdiniz
Demek hedef böyleydi, yoktu başka derdiniz


Özlem ile bekledik, size umut bağladık
Meğer sizin gözünüz, bizi asla görmezmiş
Düştüğümüz şu hale, için için ağladık
Yaş *kemale* erse de, baş *kemale* ermezmiş
Bunca inandığımız, size asla değmezmiş


Artık *sen* ve *seçtiğin*, bizi temsil etmiyor
Başka kapıya gidin, sözünüze kandık biz
Sayenizde yastayız, evde baca tütmüyor
Bu güne gelene dek, yeterince yandık biz
Bir de sanıyorduk ki, pek kıymetli candık biz


Bakın gözlerimize, neye dair derdimiz
Anlarsınız elbette, aymaz olamazsınız
Yıkık dökük halimiz, sizin eserleriniz
Bu kadar yanlış ile, fazla kalamazsınız
Kaldığınız müddetçe, saygı bulamazsınız


Sahip çıkamadınız, ülke değerlerine
Bayrağıma, ülküme, ATA yadigarına
Ne çok benzer oldunuz, artık diğerlerine
Gitmek de bir erdemdir, kalmayın hiç yarına
Kafidir yandığımız, şerrinizin narına


16.06.2014