YORGO'NUN MEYHANESİSırtımda yağmurdan bir şal Sözüm ona yalnızlığımı gizliyor Baksana gökyüzü nasıl da karanlık Hangi renge sarınırsan sarıl Siyah görünecek gece yarısından sonra Fasıl dinliyorum İstanbul şarkılarından Yorgo’nun meyhanesinde bi’kaç masa Barbunya pilakiyle Eleni’nin sardığı yaprakları Tazeliyor her gün boğma rakı İzmir üzümünden Seni sordu kırık Türkçesiyle geçen akşam Nerde civanım orman bakışlı delikanlım Yüreğim devrilecek gibi oldu Karanlıkta büyüyen gözlerimin retinasına Kısık sesimin yırtılması dalgalandı Ayıkla şimdi sırlarımı üzerimden Göğsümde binlerce yaranın kabuklarını oynası Algılarımın kaosunu yaşarken Ve hatıralar Yar değen yüreğime yıldız saplandı Ses tellerime tutundu deniz Teslimiyeti sundum sırça kadehin kırık ucuyla Hayır AŞK’a anlam yüklemiyorum Derinleşen hasretin gurbeti var ya Kaç soluk ömrüm var ki beklemeye Bir tutam özlem batıyor kalbimin ortasına Gözlerimde gök gürültüsü Yıldırım düşüyor ciğerime Üşüyorum Gökyüzünün çatısıyla yeryüzünün dibiydi kavgam Güneşe değdikçe avuçlarım Dualarım kocakarıların büyüsünü bozmalı ALLAH’ım Aklımı koruyorsun değil mi Uzat ellerini sevgili uzat Gözlerine sar Yağmurları tut üşürüm sol yanımla yarım Avuç içlerimde ki düşler gibi bekliyor bizi Boğma rakı,barbunya pilakiyle Yorgo’nun meyhanesi BİRGÜL AL |