Susarsın, ağlarsınEy can… Figansın, bizarsın Ruhuna yaslanmış bir nazsın Gönlünü Rabbine sunan farksın Susarsın, ağlarsın Mısralar yazan hicransın Ne kadar gülsen, sabra yönelsen İçini titreten geceye Bir bir itiraf etsen Düşlerinde hülyalara bezensen Solgun umutları Merak edip kederlensen Tenini okşayan yağmurla Kendine gelsen Düşlesen, düşünsen Tahayyül edip beklesen Gülen, göçen, gelen, hiç haber Gelmeyen için üzülsen Gülmek sana Ne kadar yakışıyorsa Ağlamakta o kadar Yakın duruyor nazarımda Her neşe, sevinç kaçmak değildir Kaçmak bizzat Halinden uzaklaşmaktır İçinde ne kadar ben varsa Dilediğin gibi yaşa Bazen geç aynanın karşısına Göçüp gidenler hatırına Yaşamak, faniliğe kanmak değildir Yaşamak, aklın, ilmin, İrfanın, izanın tekâmülü Ruhun yüceliği, kalbin nazar gâh Hassasiyeti, haşyetidir Neşe ve muhabbet bu nazardan Tezahür eden güzelliktir Zafiyet bizler içindir ve fakat Kemaliyet ihlâsla gidenlerindir… Mustafa Cilasun |