BABAMA AĞIT
Bu şiir gençliğimin biriken tüm yasıdır,
Çekilen her bir çile acıların hasıdır. Sanmayın yazdıklarım bir masaldan ibaret, Bir çocuk düşünün ki sokaklarda esaret. Henüz ecel gelmeden ‘’o gitti‘’ dedi annem. ‘Bizi bir hiç uğruna terk etti‘’ dedi annem. Konuşurken yavaştan gözleri doluyordu, Anlattıkça hüzünler bir bir çoğalıyordu. Dünya denen bu handan almadım hevesimi, İçimi dökemedim hasret kesti sesimi. Mevsimler hep sonbahar, zaman seninle durdu, Sensizliğin acısı can evime oturdu. Ah be baba bu hayat bırakmadı tadımı, Acımadan kırdı bak kolumu kanadımı. Gönlümden olmasa da gözümden çok ıraktın, Kurtların sofrasında beni yalnız bıraktın. Kaç geceyi devirdim kaç kere doğdu güneş, Sensiz büyüdüm diye yetimle tuttular eş. Ne dayımlar ne amcam yerini hiç tutmadı, Gücü yetmedi annem liseyi okutmadı. Erken gördüm hayatı zorluklara alıştım, Bir lokma ekmek için gece gündüz çalıştım. Hayat işte çocukken kocaman adam etti, Dönüşünü beklemek beni bende tüketti. Baba ki bir yuvanın direği ise eğer, Küçücük bir çocuğun yüreği ise eğer, Nasıl terk edip gider can değil midir evlat? Damarında dolaşan kan değil midir evlat? Viran olmuş halimi, duyarsın belki birgün. Beni evlat yerine, koyarsın belki birgün. Bir kimliğim olsa da, yıllardır yetim adım, Yüreğinden birazcık şefkat idi muradım. Şimdi kimden bir avuç mutluluk dileneyim? Hangi ağaç altına çöküp gölgeleneyim? Duymadın feryadımı artık yoruldum baba! Bitsin artık çektiğim bitsin artık bu çaba. Hangi vadiye sığar içimdeki bu volkan, Bir defa bari olsa beni ‘’oğlum’’ diye an. [E.Y] 27.04.2014 |
şiirinizin sesi duyulması dileğimle,
şiiriniz aldı götürdü tebrik ederim...