Getirin semavarı koyun yanı başıma Efkar bastı gönlümü, bu gün çay içeceğim Buyurun bakın dostlar gözden akan yaşıma Gitti artık gelmiyor,Bu gün çay içeceğim....
Üzüntümü sizlerle paylaşayım ben derken Sakın geç kalmayın ha beklerim sizi erken Haftalar aylar geçti günü bir bir seçerken Yandığımı bilmiyor, bu gün çay içeceğim....
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
12 / 12 / 013....271
IŞIK Mehmetali
Bana jest yapıp şiirime ses olan Hayrunisa şenel üstada Teşekkürler.....
(c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve/veya temsilcilerine aittir. Şiirlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur.
Beni oku diye insanın gözünün içine bakan bir şiir... Duyguların dizelere dökülmesi Çok güzel... Kutlarım... ......................... Selam ve Saygı...
Şiir ve Yorum Harika.. değerli dost kalem,sayın: Mehmetali Işık bey ve sayın: Hayrunisa şenel bey her ikinizide bu güzel çalışmanızdan dolayı can ı gönülden kutlar, selam ve saygılarımı sunarım.. EYVALLAH.
Eskiden erkek çocukları erkeklerin içinde büyürdü. Geniş ailede doğan erkek çocuk kendi akrabaları olan erkek çocukları ile oynar, mahallede erkek çocukları ile koşturur, erkek hocaya gider, ailede; baba, dede, amca, amca çocukları ile erkek olmayı öğrenir, kısacası erkeklerle birlikte büyürdü.
Modernleşme ve şehirleşme ile birlikte geniş aileler çekirdek aileye dönüşmeye başladı. Sanayinin gelişmesi ile erkeklerin işleri evlerinden uzaklaştıkça babalar çocuklarından uzaklaştılar. Tarlada, dükkanda, evlerine yakın mekanlarda işlerini yaparken küçük yaştan itibaren oğulları ile ilgilenme imkanı olan babalar ile evlatları arasına mesafeler ve yoğun iş temposu girdi.
Akşam yorgun gelen babalar çocukları ile yeterince ilgilenemez oldular. Geniş aile yapısında babaların yapamadıkları vazifeleri yakınlarda olan dedeler, amcalar, dayılar doldururdu fakat çekirdek ailede erkek çocukları tamamen annelerin ellerine kaldı. Ve anneler oğullarını istedikleri gibi şekillendirmeye başladılar.
Çocuklar yetişirken önünde model olması çok önemlidir. Kız çocukları anneyi modellerken erkek çocukları babayı modeller. Baba yoksa akrabadan bir erkeğin model olmak ve eksikliği gidermek için erkek çocuğu ile yakından ilgilenmesi gerekir. Bütün gün anneyle vakit geçiren erkek çocuğunun babası o uyuduğu zaman eve geliyorsa o çocukta babasız demektir. Ya da baba bütün akşam televizyon izliyor ya da bilgisayar başında ise çocukları ile bir paylaşımı yoksa o çocuklar da model görmeden babasız büyüyorlar demektir.
Erkek çocuğu etrafında model alacağı bir erkek yoksa bir süre sonra anneyi modellemeye başlar. Günümüzde erkek çocuklarını anne büyütüyor, anaokuluna gidiyor öğretmenler yine kadın, anaokullarında erkek çocukları kızlarla aynı eğitimi alıyorlar ve aynı şarkıları söyleyip aynı oyunları oynuyorlar ve ilköğretimde de öğretmenlerin çoğunluğu kadın.
Kısacası erkek çocukları kadınların ellerine kaldı. Erkekler babalık görevini yapmayınca babalık yapmak annelere kaldı, bu durum kadınların erkekleşmesini de hızlandırdı. Çocuğu kontrol etmek için kadın otorite kullanmaya başladı. Otorite kadına yakışan bir şey değildir. Baba otoriteyi sağlamalı anne şefkatini göstermelidir. Babanın yokluğu ya da var iken çocuğa model olacak kadar evde bulunmaması ya da evde olan fakat kendini kadın otoritesine teslim etmiş pasif bir baba modeli erkek çocuğunun erkekliği öğrenme sürecini bozar.
Anne otoritesi ile büyüyen kız ve erkek çocuklarının kendi evliliklerinde problem yaşama ihtimalleri yüksektir. Otoriter anne ve pasif baba ile büyüyen kız çocuğu kendi evliliğinde de gördüğü modeli hayata geçirmeye çalışır ve kocasına hükmetmeye çalışır.
Anne otoritesi ile büyüyen erkek çocuğu ise ailede reislik görevini yapmakta zorlanır, evinde kavvam olamaz. Bu erkekler hükmetmeye meraklı bir kadına düştüğü anda evde reislik bayrağını karısına teslim edip bir köşeye çekilirler. Onlar da kendi çocuklarına yanlış örnek olurlar.
Ve günümüzde anneler erkek çocuğunu kız çocuğu gibi yetiştirmeye başladılar. Erkek çocuğunun yapması gereken pek çok işten onları muaf tutuyorlar ve oğulların yapması ve öğrenmesi gereken pek çok işi anneler üstleniyorlar. Gerçi son dönemlerde kızlarda da durum hemen hemen aynı. Sınav sistemlerimiz yüzünden anneler çocuklarının hizmetkarı durumundalar. Geçen aylarda yapılan bir araştırmada üniversitelilerin portakal soyamaması annelerin ne kadar hamarat olduğunun değil; çocuklarının büyümesine izin vermediğinin işaretlerinden biridir.
Anneler erkek çocuklarını eskiden “paşam, aslanım” diye severken günümüz anneleri “bebeğim, gül yanaklım” diye seviyor. Anne “bebeğim” demese de bebek muamelesi yapıyor. Annesinin bebeği evlenince kavvamlık gibi ağır bir sorumluluğun üstesinden doğal olarak gelemiyor. Anneler oğulları ile göbek bağını bir türlü kesmek istemiyorlar.
Evli hanımların en büyük şikayetlerinden biri kocalarının yeterince sorumluluk almaması oluyor. Bütün işi annesi tarafından yapılan bir erkeğin evlenince birden sorumluluk almayı öğrenmesi pek de kolay değil. Kadında acele edip güçlü kadın moduna girip her şeyi üstlenince ortaya söylenen şikayet eden ve çok yorulan kadınlar çıkıyor. Böylece bir kısır döngünün içine giriyoruz.
Erkeklerin evlerinden uzaklaşması ve babalık yapamamaları ile ataerkil sistemden anaerkile doğru bir geçiş süreci başladı. Feminizm de bu süreci hızlandırdı. Aile sistemimiz ataerkil gibi görünse de aslında anaerkil. Etrafınızdaki ailelere bakın pek çoğunda evde reis kadındır.
Erkeğin sadece adı vardır. Her ne kadar siyasetçilerimizin çoğu erkek olsa da görünürde bir ataerkil sistem var gibi dursa da önemli olan ailelerin nasıl idare edildiğidir. Ailelerin çoğu kadın hükmünde yani anaerkil sistemle idare ediliyor. Anaerkil ve ataerkil sistemde geçmişte önem arz eden soyun kadından ya da erkekten devam etmesi konusu günümüzde değerini kaybetti. Artık önemli olan idarenin kimde olduğu. Konuyu bu perspektiften değerlendirmek gerek.
Ailenin çöküşü ve boşanmaların bu kadar artması anaerkil sistemin yaygınlaşması ile doğru orantılıdır. Çünkü kadının otorite olması yaratılışa terstir. Bu hem kadın hem erkek fıtratını bozar. Bu yüzden erkeğin evde idareci olduğu, saygı gördüğü ataerkil sistemi yeniden yaygınlaştırmak gerek. Fakat maalesef ki gidişat anaerkil sistemi güçlendirecek şekilde gidiyor.
Boşanmaların artması ile çocukların daha çok anne tarafından alınması ve boşanma sonrası yeni eşin korkusundan çocukları ile yeterince ilgilenmeyen baba sayısının artması ya da anne tarafından babaya gösterilmeyen çocuklar sebebi ile çocukların babayla aralarının açılması yüzünden sadece anneyle büyüyen erkek çocuk sayısı hızla artıyor. Bir yandan da feminizm rüzgarları anaerkil sisteme geçiş sürecini destekliyor.
Kadın-erkek ilişkilerinde toplum olarak gelmiş olduğumuz noktada erkeklerin en büyük hataları babalıktan vazgeçmeleri ve erkek çocuklarına model olmamaları oldu. Hızla değişen sistem içerisinde olacakları hesaplayamadılar. Bilgisayar başına gömülüp erkek çocuklarının eğitimini hanımlarına bırakıp sonra da anneye “Oğlanı kız gibi yetiştiriyorsun” diye eleştirilerde bulunarak babalık yaptığını zanneden baba sayısı oldukça yüksek. Sen baba ol ki o çocuk erkek gibi yetişsin. Bir kadının tek başına erkek yetiştirmesi zordur. Ayrıca babalık yapmak erkeğin vazifesidir ve dini bir yükümlülüktür.
Çocukların anne kadar babaya da ihtiyacı vardır. Kız çocukları babanın sevgisine ve otoritesine, erkek çocukları babanın model olmasına ihtiyacı duyarlar. Babalar erkek çocuklarına acilen sahip çıkmalı ve erkeklerin yaratılışında olan fakat oğullarında bastırılmış olan özellikleri gün yüzüne çıkarmalı ve oğullarının erkek olmasına destek vermeliler.
Bu konu erkeklerin yanlışlarında ilk adımdı. இܓஇܓஇܓ
இܓ Hemen Kurtuldun mu Sandın இܓ - çalgisiz Ilahi - YouTube ► 3:33► 3:33 www.youtube.com/watch?v=XcMbG9nRpuI 25 May 2008 - hakikatforum tarafından yüklendi Gercekten Hemen Kurtulacagini mi Sandin ? ... Hemen Kurtuldun mu Sandın - Calgisiz Ilahi ...
இܓ Merd isen merdâne bak,mûr-ı Süleymân anlayub Âkil isen her gedâ-yı bî-kesi Dârâ gözet. இܓ
*Fevzî*
இܓ Serdar Tuncer - இܓ İrmik Muhabbeti இܓ - YouTube ► 10:31► 10:31 www.youtube.com/watch?v=Ag1rTpiKuqo 4 Tem 2013 - Osmanlı Torunları tarafından yüklendi Serdar Tuncer - İrmik Muhabbeti. ... İrmikli muhabbet - Serdar Tuncer - Kadir Çöpdemir - Uğur Işılak ...
இܓ İlahi ben yaa nedir bu bendeki pozitif... ;) இܓ
Sabah sabah bende anlamıyorum... Kahkaha atasım var... Çatıya çıkasım var... Balkondan atlayasım var... ......Karşı komşunun camına taş atasım var... Futbol oynasım var... Kahvaltıda çiğ köfte yiyesim var... Sıcakta montla Soğukta şortla gezesim var... Ağlayıp sonra gülesim var... Türk flimi çeviresim var... Ya Aslında benim size
Gün Aydın Diyesim Var.....:)) இܓ
இܓ neler oluyor hayatta ;)இܓ - nostalji - இܓhababam sınıfı Videosu ... இܓ ► 2:32► 2:32 www.mynet.com/.../neler-oluyor-hayatta-nostalji-haba... Neler oluyor hayatta - nostalji - hababam sınıfı videosu ve daha fazla online video izlemek için hemen ...
இܓ"İşin püf noktasını biliyor musun?" derler. Yani incelik gerektiren en nazik kısmını... Ahmet Oskay'dan bununla ilgili bir hikâye elime ulaştı. Gerçek olup olmadığını bilmiyorum ama doğrusu, cuk oturmuş. Çırak, işi biraz öğrendikten sonra çanak çömlek imal eden ustasından ayrılıp, kendi başına bir dükkân açmak ister. Usta, "Haklısın benden ayrılmaya ama sen daha işin püf noktasını bilmiyorsun ki" der. Gel zaman, git zaman, artık kalfa, hatta usta oldum diye düşünmeye başlar çırak. "Kendi işimde çalışayım." Bir dükkân açar ama güzel güzel yaptığı testiler, küpler, sürahiler onca titizliğine rağmen yer yer çatlar. Son çare, gider ustasına danışır. Usta, "Bu sanatın bir püf noktası vardır demedim mi sana" diye ona sitem eder. - Haydi geç bakalım tezgâhın başına da bir testi çıkar. Ben de sana püf noktasını göstereyim.
Eski çırak, ayağıyla merdaneyi döndürüp, çamura şekil vermeye başladığında, usta imalat aşamasındaki çanağa arada sırada püf diye üfleyerek, zamanla testiyi çatlatacak olan hava kabarcıklarını patlatır. Böylece, çırak da bu sanatın püf noktasını öğrenmiş olur. Mesleğinde ilerlemek isteyenlerin kulağına bu hikâye küpe olsun. Tecrübenin önemini göz ardı etmesinler. இܓ இܓ இܓ
*HİKAYElerden SEÇmeler*
இܓSerdar TUNCER’ den çay demleme tarifi ;) இܓ- Dailymotion video ► 2:31► 2:31 www.dailymotion.com/.../xqg9k1_serdar-tuncer-den-c... 28 Nis 2012 Serdar Tuncer den çay demleme tarifi ... Diğer Tekno vid videolarını izleyin • 08:37. Paintball silahı ...
இܓ 'Jaluzi' denildiğinde ne anlıyoruz? Akla ilk gelen kelime her halde 'pancur' olmalı. Nitekim evimizin içini başkalarının nazarından korumak için pencerelerimizi kendisiyle kapladığımız, kapattığımız (sözlükteki tanımıyla: “şerit biçiminde madenî veya plastik ince uzun levhalardan yapılmış, indirilip kaldırılarak açılıp kapanan bir nevi pancur” anlamına gelen) 'jaluzi', dilimize Fransızca'dan geçmiş. Aslı: jalousie.
Ne ilginçtir ki bu kelime Fransızca'da 'kıskançlık' anlamına da geliyor (jalouser'den).
Kıskançlık halis muhlis Türkçe bir kelime. Kıskanmak'tan türüyor. Kıskanmak ise kısmak'tan.
Kısmak, bir şeyin gücünü ve miktarını azaltmak/eksiltmek, hatta kapatmak demek. Meselâ ses kısılır, dudak kısılır, göz kısılır, su kısılır, lamba kısılır; bu yüzden kısık kısık konuşulur, kısık kısık bakılır, vs.
Kıskanç, esasen 'cimri' anlamına gelir; zira cimri olan, malını kıskanır, parasını pulunu başkalarıyla paylaşmaktan kaçınır; elindekileri başkalarından esirger. Bu nedenle bir şeyi başkalarından kıskanmanın, başkalarından esirgemenin, başka bir deyişle elindekini sadece kendine saklamanın, kendinde alıkoymanın adıdır kıskançlık.
Başkalarıyla paylaşılabilecek olanı, başkalarıyla paylaşılması gerekeni elde tutmak, argo deyişle “kimseye zırnık koklatmamak” anlamındaki kıskançlık olumsuz (mezmum) bir davranışken; titizlenmek, ihtimam göstermek, hamiyet sahibi olmak, korumak, kollamak mânâsındaki kıskançlık olumlu (memduh) bir davranıştır. Meselâ bir anne çocuğunu esirger; onu başkalarından kıskanır; çocuğunu korumak kollamak amacıyla yanına kimseyi yaklaştırmaz. Bir eş de diğerini kıskandığında, eşini sadece kendisine saklar, haklı olarak onu başkalarıyla paylaşmayı istemez. Jalousie nasıl ki kişinin mahremiyetini korumak mânâsında bir perdeyse, kapalı tutulduğu takdirde başkalarının nazarına mâni oluyorsa, kıskanç kişi de aynı o şekilde sevdiğini başkalarının nazarından korur, yabancı bakışları engellemek için elinden geleni yapar.
Kıskançlık karşılığında eskiden Arapça kökenli bir sözcük kullanılırdı: 'gayret'.
Gayret etmek, gayur olmak, esasen kıskanmak ve kıskanç olmak demekti. Bugünse gayret etmek, Türkçe'de sadece bir şeyi elde etmek amacıyla çabalamak, uğraşmak, didinmek, emek sarfetmek anlamına geliyor.
Bir diğer tabirle, gayret, gerçekte “elde tutma çabası” anlamına gelirken; sonradan “elde etme çabası” anlamı kazanmış; yani bu kelime, sahip olduğu şeyi elde tutmak için çabalayıp didinen kişinin değil, daha çok, sahip olunacak şeyi elde etmek için uğraşan kişinin sıfatı olarak kullanılır olmuştur.
Keza gayret-i diniye, gayret-i vataniye gibi tabirler; kişinin dini için, vatanı için mücerred mânâda çabalayıp didinmesinden çok, bir annenin evladını kıskanması/esirgemesi mânâsında, dini veya vatanı düşmanlarından koruması, yabancı çizmeler altında çiğnenerek kirlenmemesi uğrunda canını tehlikeye atmaktan kaçınmaması anlamına gelir. Kişi sadece eşini, çocuğunu değil, dinini de, vatanını da kıskanır. Bu anlamıyla kelime o kadar olumludur ki sadece insan değil, ALLah (c.c) da sevdiklerini kıskanır.
Paylaşılabilecek şeyler/değerler olduğu gibi, paylaşılamayacak şeyler/değerler de vardır. Paylaşılamayacak olanı kıskanmak, yani mülkiyette ortak kabul etmeyeni elde tutabilmek için gayrete gelip çabalamak olumlu; öylece oturup başkalarının el koymasına izin vermekse olumsuzdur. Bu yüzden 'gayretsizlik', namussuzluktur. Nitekim Türkçemizde güzel bir deyiş vardır, “Ha gayret!” diye. İşbu davet, gayretsiz kimselere matuftur; açıkçası kıskanmaya çağrıdır. Gayretsizi gayret ettirmek, gayretten nasipsizi gayrete getirmek içindir.
Hâl böyleyken, her iki anlamıyla da kıskançlığın hased'le ne alâkası var?
Hiçbir alâkası yok! Tamamen yanlış kullanılıyor. Çünkü kıskançlık “Benim var, onun olmasın!” demek iken; hased, “Benim yok, onun da olmasın!” demektir. “Onun var benim de olsun!” demek gıbta; “Benim var, onun da olsun” demek keremdir. En nihayet, son ikisi makbul hâllerdendir.
Ve fakat ey zavallı, sen bu hâlleri bırak da “Onun yok, o hâlde benim de olmasın!” diyenler arasına katılmak için gayret et!
Dedik ya, ha gayret! இܓ இܓ இܓ
இܓ sevemedim kara gözlüm seni doyunca இܓ - YouTube ► 4:07► 4:07 www.youtube.com/watch?v=fyiazcf15Bg 1 Nis 2013 - etem nas tarafından yüklendi sevemedim kara gözlüm seni doyunca .... ORHAN GENCEBAY SEVEMEDIM KARA GOZLUM (orjinal ... etem nas adlı yazarın diğer makaleleri
இܓ இܓ இܓ இܓ இܓ& இܓ
Hayırlı Sabahlar Mehmet Ali bey… gönlünüze sağlık ;) இܓ
Her yazdığında kişinin kendini bulduğu ve işte şiir dedirten bir eseri daha hazla okudum, dinledim. Çay ve kahve galiba bahane, gönül çok başka şeyler arzu ediyor.
Yüreğine sağlık Mehmetali hocam müzik ayrı bir güzellik değerli hocam hayrinusa şenel o güzel sesiyle dahada güzelleştirmiş emek veren gönüllere yüreklere sonsuz selam saygılar.
Efkar basınca gönüller de bir yara oluşur hüzünler hakim kılar..O zaman içelim be üstadım içelim..Sıcak veya soğuk çayı.Belki biraz dağılır hüzünler.. Kutlarım..
dostlar bu günler için var ne zaman davet ederseniz geliriz semaverin çayı da güzel olur müzik yorum muhteşemdi aman göz yaşı olmasın hocam daim gülün inşallah saygılar selamlar
Getirin semavarı koyun yanı başıma Efkar bastı gönlümü, bu gün çay içeceğim Buyurun bakın dostlar gözden akan yaşıma Gitti artık gelmiyor,Bu gün çay içeceğim....
Üzüntümü sizlerle paylaşayım ben derken Sakın geç kalmayın ha beklerim sizi erken Haftalar aylar geçti günü bir bir seçerken Yandığımı bilmiyor, bu gün çay içeceğim....
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
Sözler harika yorum da renk vermiş kutlarım Hocam Saygı ile
Getirin semavarı koyun yanı başıma Efkar bastı gönlümü, bu gün çay içeceğim Buyurun bakın dostlar gözden akan yaşıma Gitti artık gelmiyor,Bu gün çay içeceğim....
Üzüntümü sizlerle paylaşayım ben derken Sakın geç kalmayın ha beklerim sizi erken Haftalar aylar geçti günü bir bir seçerken Yandığımı bilmiyor, bu gün çay içeceğim....
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
Getirin semavarı koyun yanı başıma Efkar bastı gönlümü, bu gün çay içeceğim Buyurun bakın dostlar gözden akan yaşıma Gitti artık gelmiyor,Bu gün çay içeceğim....
Üzüntümü sizlerle paylaşayım ben derken Sakın geç kalmayın ha beklerim sizi erken Haftalar aylar geçti günü bir bir seçerken Yandığımı bilmiyor, bu gün çay içeceğim....
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
12 / 12 / 013
IŞIK Mehmetali
Güzel bir seslenişti doğrusu şair arkadaşımı ve şiirini kutluyorum.Puanım tam.Yunus diyarından selamlar.
Üzüntümü sizlerle paylaşayım ben derken Sakın geç kalmayın ha beklerim sizi erken Haftalar aylar geçti günü bir bir seçerken Yandığımı bilmiyor, bu gün çay içeceğim....tebrikler arkadaşım
Getirin semavarı koyun yanı başıma Efkar bastı gönlümü, bu gün çay içeceğim Buyurun bakın dostlar gözden akan yaşıma Gitti artık gelmiyor,Bu gün çay içeceğim....
Üzüntümü sizlerle paylaşayım ben derken Sakın geç kalmayın ha beklerim sizi erken Haftalar aylar geçti günü bir bir seçerken Yandığımı bilmiyor, bu gün çay içeceğim....
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
Üstadım emmoğlu senin kederli yüreğindeki duyguların, anadolunun neresinde yok'ki Parça parça derlenmiş, Yaralarım kabuk bağlamış Deşme yüreğimi emmioğlu Çaresiz dertler başımı sarmış Yıllardır melhem bulamamış Anaların gözyaşlarına baksana İsyandan başka daha ne kalmış Yavruların acısına'mı yansın Derdine derman'mı arasın Bir demlik çay dermanım değil Efkarım dağılsın diye içeyim Yoksa bir demlik çay yetmezki içesin
Üstadım Emmi oğlu hüzün dolu EFKAR şiirini yudumladığım çayımda damla damla gözyaşımla okudum, yüreğine sağlık susmasın yüreğin bitmesin yazan kalemin....................saygılarımla kutluyorum yüreğini,kalemini.
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim.... kalemin boş kalmasın abim yürerğine engin ufkuna sağlık inşaallah
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim...
Tebrik ederim, çok güzel ve içten bir şiir. Afiyet olsun. Tam da bana hitap eden bir türden. Ben de demli bir çaya zorunda değilsem asla hayır diyemem. İnşallah efkarlı çay yerine mutlu çay sohbetlerinde yaşayın. Selam ve saygılar sunarım.
efkarlı bir anımda içtiğim başkaca içeceklerin hiç faydası yok.. sabahları acaip başağrısı yapıyor:)))))) şu çay içme konusunu deneyeceğim ben de.. zira dizeleri pek bir güzel zenginleştirmiş.. yüreği ve ruhu da .. yüreğinize sağlık saygılar
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
Bir demli çay da ben aliyim hocam, afiyet olsun harikaydı... Gönül dolusu tebriklerimle, saygımla...
üstadım kutluyorum yüreğine sağlık gel buyurun mis kokulu bizim bu ellerin cayından ikram edeyim her zaman bu kapılar gönül dostlarına acıktır selamlar
ustaların ustalarını en içten kutlarım saygılar baya güzel yani güzel tabi bu arada şiiri okurken çay içiyordum ne hikmetse öyle denk geldi kutlarım saygılar
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğu acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
Afiyet olsun ben kırtlama severim selamlar..............
Hoş geldiniz şeref verdiniz sayfama hocam Güzel yorumunuzdan onur duydum çok teşekkür ederim Yüreğiniz dert görmesin _________________________________Saygılar
Bir şiir asmıştım gezdim Meyhaneleri sabah olmasın diye, o zaman yorum yapan arkadaşlardan bazıları rakı kadehlerinin arkasına sığınma çay iç demişlerdi ben de o gün öylesine yazdım, şiir asarkende baktım duruyor astım.Ve bende iilk kez efkarlıyken çay içeceğim hocam sağol
Hoş geldiniz şeref verdiniz sayfama hocam Güzel yorumunuzdan onur duydum çok teşekkür ederim Yüreğiniz dert görmesin _________________________________Saygılar
Bir şiir asmıştım gezdim Meyhaneleri sabah olmasın diye, o zaman yorum yapan arkadaşlardan bazıları rakı kadehlerinin arkasına sığınma çay iç demişlerdi ben de o gün öylesine yazdım, şiir asarkende baktım duruyor astım.Ve bende iilk kez efkarlıyken çay içeceğim hocam sağol
Şiir alabildiğine güze anlamlı ve akıcı. Fakat çayın efkar dağıtmasına yardımcı olur mu işte burayı çözemedim. Çay ve Ayran deyince Bayılıyorum. Çay yorgunluk çıkarır katkı maddesi şeker olduğu için enerji verir ve direnci sağlar. Hocam beni aydınlatırsa sevinirim. ''Efkar bastı gönlümü, bu gün çay içeceğim'' Hiç bir şairin kullanmadığı yahutta kullanmak için aklına gelmediği bir ''AYAK'' Ustamın bir bildiği vardır tabi. Herhalde Kızım sözüm sana, gelinim sen anla misali. Buradaki çay Tayyip duymasın yahut anlamasın Aslan sütü olmasın mı?
Bırakın beni bana içeceğim bu gece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım.... Ezberimden düşmüyor dilimdeki o hece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Acımayın ne olur; bakmayın öyle bana Boş bırakma kadehi içmeye geldim sana İçeçeğim bu gün ben yüreğim yana yana Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
O yar terketti beni, yüreğimdedir dağım Hazan vurdu baharda soldu o gönül bağım Vuslata eremedim, geçiyor gençlik çağım Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Otur gel meyhaneci dertleşeyim ben senle Tek tek atma ne olur paylaş derdini benle Derler ya; kol kırılır kalır içinde yenle Dertlerime ortak ol, bu gece efkarlıyım....
9 / 9 / 013
IŞIK Mehmetali
Bu şiire yorum yapan baz arkadaşlar rakı kadehlerinin arkasına sığınma demişlerdi bende o zaman bu şiiri yazdım bu günde şiiri astım dosrum
Bırakın beni bana içeceğim bu gece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım.... Ezberimden düşmüyor dilimdeki o hece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Acımayın ne olur; bakmayın öyle bana Boş bırakma kadehi içmeye geldim sana İçeçeğim bu gün ben yüreğim yana yana Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
O yar terketti beni, yüreğimdedir dağım Hazan vurdu baharda soldu o gönül bağım Vuslata eremedim, geçiyor gençlik çağım Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Otur gel meyhaneci dertleşeyim ben senle Tek tek atma ne olur paylaş derdini benle Derler ya; kol kırılır kalır içinde yenle Dertlerime ortak ol, bu gece efkarlıyım....
9 / 9 / 013
IŞIK Mehmetali
Bu şiire yorum yapan baz arkadaşlar rakı kadehlerinin arkasına sığınma demişlerdi bende o zaman bu şiiri yazdım bu günde şiiri astım dosrum
Öyle bir hasret ve yalnızlığı dile getirmişsin ki bunu semaver semaver çay keser mi bilemem ama dostla yapılan her şey güzeldir.Çay içmek, sohbet ederek unutmak ya da acıyı paylaşmak... Demek ki ille de mey gerekmiyormuş.
Şiir her zamanki gibi mükemmeldi. Ellerine, gönlüne sağlık.
Bırakın beni bana içeceğim bu gece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım.... Ezberimden düşmüyor dilimdeki o hece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Acımayın ne olur; bakmayın öyle bana Boş bırakma kadehi içmeye geldim sana İçeçeğim bu gün ben yüreğim yana yana Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
O yar terketti beni, yüreğimdedir dağım Hazan vurdu baharda soldu o gönül bağım Vuslata eremedim, geçiyor gençlik çağım Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Otur gel meyhaneci dertleşeyim ben senle Tek tek atma ne olur paylaş derdini benle Derler ya; kol kırılır kalır içinde yenle Dertlerime ortak ol, bu gece efkarlıyım....
Bırakın beni bana içeceğim bu gece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım.... Ezberimden düşmüyor dilimdeki o hece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Acımayın ne olur; bakmayın öyle bana Boş bırakma kadehi içmeye geldim sana İçeçeğim bu gün ben yüreğim yana yana Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
O yar terketti beni, yüreğimdedir dağım Hazan vurdu baharda soldu o gönül bağım Vuslata eremedim, geçiyor gençlik çağım Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Otur gel meyhaneci dertleşeyim ben senle Tek tek atma ne olur paylaş derdini benle Derler ya; kol kırılır kalır içinde yenle Dertlerime ortak ol, bu gece efkarlıyım....
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğun acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim....
Gelin sohbet edelim toplanıp bir arada Gelirse onu alın haber verin yar’ada Bilsin bu son arzumdur yürek yanar har’ada Kader bana gülmüyor, bu gün çay içeceğim....
Ellerine yüreğine sağlık yine güzel ve harika bir şiir okudum sayfanızda yazan kaleminizi değerli yüreğinizi emeğinizi samimi ve gönülden kutlarım afiyetler olsun efendim evet üreğimiz yananda çay çay çay olmazsa olmazımız sonsuz saygı ve selamlarımla...
Sabahladım dün gece oturduğumuz yerde Yokluğun acı verdi akıl kalmadı serde Deva olur her daim içilirse her derde Göz yaşımı silmiyor, bu gün çay içeceğim.... YAZAN KALEMİ VE HİSSEDEN DUYGULARI KUTLARIM ÜSTAT SAYGILAR...
HERHALDE DEMLİ ÇAYI İÇTİNİZ AFİYET OLSUN . ÇAYDAN BAHSEDİLİNCE BENDE HEM DEMLİ ÇAYIMI YUDUMLADIM HEMDE BU GÜZEL ŞİİRİNİZİ OKUDUM. KALEMİNİZE VE YÜREĞİNİZE SAĞLIK. HAYIRLI GECELER DİLEĞİYLE BOL BOL SELAMLAR.+5 PUAN
USTAM CHOOOOOK GUZELDI. YUREGINIZE SAGLIK. KUTLARIM GONULDEN. SEVEREK VE BEGENEREK MUHTEWEM BIR WIIR DAHA OKUDUM SAYENIZDE. ALLAH OMUR VERSIN YUREK SESINIZ HIIIC SUSMASIN. SELAM VE SAYGIYLA ALLAHA EMANET OLUN/
USTAM AKSINE BEN BU GECE EFKARLIYIM WIIRINIZI DDAHA DA CHOOOOOOK SEVDIM CHOOOOOOOK GUZEL KONUWAMAYAN BIRINI KONUWUYOR WIIR MUHTEWEM BIR BAWKA GUZEL DERIN ANLAMLI YUREGNIZE SAGLIK.HAYRANIYIM DEGERLI KALEMINIZIN . SELAM VE SAYGILAR.ALLAHA EMANET OLUN
Bırakın beni bana içeceğim bu gece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım.... Ezberimden düşmüyor dilimdeki o hece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Acımayın ne olur; bakmayın öyle bana Boş bırakma kadehi içmeye geldim sana İçeçeğim bu gün ben yüreğim yana yana Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
O yar terketti beni, yüreğimdedir dağım Hazan vurdu baharda soldu o gönül bağım Vuslata eremedim, geçiyor gençlik çağım Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Otur gel meyhaneci dertleşeyim ben senle Tek tek atma ne olur paylaş derdini benle Derler ya; kol kırılır kalır içinde yenle Dertlerime ortak ol, bu gece efkarlıyım....
9 / 9 / 013
IŞIK Mehmetali
Bu şiirime yapılan yorumda rakı kadehlerine sığınma demişlerdi ben de o zaman bu şiiri yazdım ve bu güne kısmetmiş asmak yüreğine sağlık üstad
USTAM AKSINE BEN BU GECE EFKARLIYIM WIIRINIZI DDAHA DA CHOOOOOOK SEVDIM CHOOOOOOOK GUZEL KONUWAMAYAN BIRINI KONUWUYOR WIIR MUHTEWEM BIR BAWKA GUZEL DERIN ANLAMLI YUREGNIZE SAGLIK.HAYRANIYIM DEGERLI KALEMINIZIN . SELAM VE SAYGILAR.ALLAHA EMANET OLUN
Bırakın beni bana içeceğim bu gece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım.... Ezberimden düşmüyor dilimdeki o hece Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Acımayın ne olur; bakmayın öyle bana Boş bırakma kadehi içmeye geldim sana İçeçeğim bu gün ben yüreğim yana yana Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
O yar terketti beni, yüreğimdedir dağım Hazan vurdu baharda soldu o gönül bağım Vuslata eremedim, geçiyor gençlik çağım Doldur be meyhaneci, bu gece efkarlıyım....
Otur gel meyhaneci dertleşeyim ben senle Tek tek atma ne olur paylaş derdini benle Derler ya; kol kırılır kalır içinde yenle Dertlerime ortak ol, bu gece efkarlıyım....
9 / 9 / 013
IŞIK Mehmetali
Bu şiirime yapılan yorumda rakı kadehlerine sığınma demişlerdi ben de o zaman bu şiiri yazdım ve bu güne kısmetmiş asmak yüreğine sağlık üstad
Edebiyatdefteri.com, 2016. Bu sayfada yer alan bilgilerin her hakkı, aksi ayrıca belirtilmediği sürece Edebiyatdefteri.com'a aittir. Sitemizde yer alan şiir ve yazıların telif hakları şair ve yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Sitemiz hiç bir şekilde kâr amacı gütmemektedir ve sitemizde yer alan tüm materyaller yalnızca bilgilendirme ve eğitim amacıyla sunulmaktadır.
Sitemizde yer alan şiirler, öyküler ve diğer eserlerin telif hakları yazarların kendilerine veya yetki verdikleri kişilere aittir. Eserlerin izin alınmadan kopyalanması ve kullanılması 5846 sayılı Fikir ve Sanat Eserleri Yasasına göre suçtur. Ayrıca sitemiz Telif Hakları kanuna göre korunmaktadır. Herhangi bir özelliğinin kısmende olsa kullanılması ya da kopyalanması suçtur.