NÂZAN
Mektubum varmamış,gördüm eline,
Yeniden yazayım sevgili Nâzan. Özlemi dökmüşüm duygu seline, Gönlümde çoşuyor arada bâzan. Sana yazıyorum mevsim zemheri, Kasaba eskidi viran evleri, Şehre göçten sonra kalanlar geri, Sanki bana bıkkın görünür bir ân. Hayat pahalanmış hep ekmek derdi, Para denen illet milleti gerdi, Halbu ki Rab arş’ı ücretsiz serdi, Nedir bu hengâme kimdir bu çıban. Bu nasıl mektup ki hal hatır hiç yok, Kusruma bakma sen dertler binden çok, Şükür etmek lazım Şükür karın tok, Sorayım hatrını,nasılsın Cânan? Nâzanımsın benim hemde cânanım, Bir Kelâma gelir akla bin anım, Nereden başlayım en çok sol yanım, Derdinden kıvranır tekliyor her an. Sen sorma hâlimi bendedir hasret, Bendedir kederler bendedir kasvet, Her güne silinen içimde suret, Zamanla dağılan puslu bir duman. Zamana yenilir hayal suretin, Silmesin diyorum oldukça çetin, Zamana çare yok koyduğum setin, Bozguna uğradı üzülme aman. Bu kaçıncı mektup nedendir böyle, Almazsın tekini sebebin söyle, Küsmüsün susarsın put gibi öyle, ’’Duyarlar’’ demişti mezârı kazan. Ölüler hep susar toprak kucaklar, Konuşsalar neler,haykıracaklar, Şans ki suskun yoksa kalp kıracaklar, Tasalanma gelir yakındır zaman. Selam size olsun ey halk-ı Kabir, İnsanlar ziyanda Allah ki Habir, Mektup gitmesede Nazanım sabır, Şimdilik hoşçakal Laledir yazan. |
Şimdilik hoşçakal Laledir yazan.
yazana ...yazdırana...ince işçiliğe selam olsun....çok güzeldi.....saygılar